Cümleöğeleri, cümle içerisindeki işlevlerine göre farklı türlere ayrılırlar. Başlıca türler; özne, sıfat, yüklem, nesne, zarf, edat ve bağlaçtır. Sıfat, Edat, Bağlaç ile ilgili başka bir konuda ayrıntılı açıklama yaptığım için, bu yazının geri kalanında sizlere sadece özne, sıfat, yüklem ve zarftan 10 Sait Faik’i sevmez olur muyum? 11) Para kazanmazsam bu evi alamam. 12) Türkçe, siz de bilirsiniz, dünyanın en eski dillerinden biridir. 13) Önümüzde bir ova, karşımızda mor ve dumanlı dağlar. 14) Bu anlaşmanın sonuçları nelerdir? 15) Babası, sizden iyi olmasın, çok iyi bir insandır. Adminlütfen bu soruya da cevap verin. Çok yardım ettiniz ama bu soruya da cevap istiyorum. 5.Sınıf Türkçe dersiyle ilgili bu sorunun cevabını yazar mızınız. Çoktan Seçmeli sorularında biraz takılıyorum. Cümlenin Öğeleri konularında da biraz eksiğim var. Lütfen cevap yazın. Neiçin harcadı? : çocuklara yardım etmek için = Edat tümleci. Ne zaman harcadı? : oğlunu kaybedince = Zarf tümleci. Ayrıca öğelerle ilgili diğer konulara göz atabilirsiniz: ∗ “Cümlenin Öğeleri Konu Anlatımı”. ∗ “Cümlenin Öğeleri Bulunurken Dikkat Edilecek 9 Altın Yol”. Cümlenin Öğeleri İle İlgili A I. cümle, yüklemi şimdiki zamanlı bileşik bir cümledir. B) II. cümle, ortak tümleçli, sıralı bir cümledir. C) III. cümle, dolaylı tümleci olan basit bir cümledir. D) IV. cümle, içinde zarf tümleci olan olumlu bir cümledir. E) V. cümle, birden fazla yan cümleden oluşan girişik bir cümledir. Şimdiye kadar onu —-. 7. 175 Views Download Presentation. C ümle Ç eşitleri. A. YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER 1. Fiil Cümlesi 2. İsim Cümlesi B. ÖĞELERİN DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER 1. Kurallı (Düz) Cümle 2. Devrik Cümle 3. Eksiltili (Kesik) Cümle. jWXlI. CÜMLENİN ÖGELERİ BULUNURKEN; 1- Sırasıyla önce yüklem, yüklemin ardından da özne bulunmalıdır. Temel ögeler bulunduktan sonra varsa cümledeki nesne, dolaylı tümleç ,zarf tümleci ve edat tümleci gibi yardımcı ögeler bulunur. Bu sıralamaya uyulmaması, çözümlemede olası bir hataya sebebiyet verebilir. Yardımcı ögelerin kendi aralarında sırası önemli değildir. Önemli olan temel ögelerden sonra aranmasıdır. ÖrnekDersin tam ortasında bir grup öğrenci ellerinde çiçeklerle sınıfa girdi. ZT, Ö, ET, DT, Y Yüklem = girdiKim girdi= bir grup öğrenci ÖzneNereye girdi = sınıfa girdi Dolaylı tümleçNe zaman girdi = Dersin tam ortasında Zarf tümleciNe ile girdi = ellerinde çiçeklerle Edat Tümleci2- Cümlenin ögeleri bulunurken, yükleme sorulan soruların hangi ögeyi buldurmaya yönelik olduğunu çok iyi öğrenmeniz gerekmektedir. Yukarıdaki tabloda bulunan ögelere ait sorulara, konuyu kavrayana kadar tekrar tekrar göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Cümlenin ögelerinden yalnızca yükleme ait soru bulunmamaktadır. Onu çekimli durumda bulunan yani kip eki/şahıs eki alan fiil ya da ek fiil alan isim soylu sözcüklerde Cümlenin ögeleri bulunurken, cümledeki isim tamlamalarını, sıfat tamlamalarını, deyimleri, ikilemeleri, birleşik fiilleri vb. kelime gruplarını parçalayamazsınız. Cümlenin ögeleri konusunun en önemli kurallarından bir tanesi budur. Hatta direkt bu duruma yönelik olan “Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögeleri ayırmada bir yanlışlık yapılmıştır?” gibi bir soru kalıbı ile sıkça karşılaşırsınız. Şimdi aşağıda bu duruma örnek olabilecek cümleyi çözümleyelim;Oğuzhan, çok dürüst ÇözümYüklem= arkadaşımdırKim arkadaşımdır ? = Oğuzhan = ÖzneOğuzhan nasıl arkadaşımdır? = Dürüst = Zarf tümleciOğuzhan ne kadar dürüst arkadaşımdır? = Çok = Zarf tümleciDoğru ÇözümYüklem= çok dürüst çok dürüst arkadaşımdır Oğuzhan = Özne Yukarıdaki cümlede yüklem “çok dürüst bir arkadaşımdır” kısmıdır. Çünkü arkadaş kelimesini niteleyen “dürüst” kelimesi bir sıfat tamlamasının tamlayanı durumundadır ve “çok” kelimesi de tamlayanın miktarını belirten bir miktar zarfı olarak sıfat tamlamasına dahil olur. Bu yüzden tamlayan ile tamlananı ayıramayacağımız için yüklemi “çok dürüst arkadaşımdır” şeklinde almak yüzden cümlenin ögelerini doğru bir şekilde bulabilmeniz için yukarıda saydığımız kelime gruplarını ve bunun yanında fiil çekimlerini, ek fiili, birleşik fiil ve ismin hal ekleri konularını da öğrenmeniz Bir ögenin içindeki kelime sayısı sınırlı değildir. Tüm ögeler tek sözcükten de oluşabilir birden fazla sözcükten de. Özellikle uzun cümlelerde bu durum söz konusudur. Uzun bir cümlenin ögeleri bulunurken yukarıda 3. maddede anlattıklarımıza dikkat etmeniz kadar yorgun bir ihtiyar göreceğimi düşünmemiştim. Bli. N, YSessiz sedasız oradan uzaklaşmanın hayırlı olduğuna inanıyor. DT, YBu yılın en başarılı öğrencisiydi. YGenç yazarın üstün kabiliyeti edebiyat ustalarınca fark edilmişti. Bsiz. N, Örtülü Ö, YTarihin incelikleri, yazarımızın yalnızca edebi diye anılan bu kitabındadır. Ö, Y5- Bizden devrik bir cümlenin yani yüklemi sonda olmayan bir cümlenin ögelerini bulmamız istenirse, daha rahat çözümleme yapabilmek için devrik cümleyi yüklemi sonda olacak şekilde düz/kurallı cümle haline getirebiliriz. Aynı şekilde soru cümlelerinin ögelerini bulurken de soru cümlesini cevap cümlesine çevirirsek daha rahat çözümleme Devrik cümle Dünyanın birçok yerinde görülür bu medeniyetin kurallı cümle Bu medeniyetin izleri dünyanın birçok yerinde cümle Bir gün baksam ki çıkagelmişsin bir güvercin gibi uzaklardan ey kurallı cümle Ey yar, bir gün baksam ki bir güvercin gibi uzaklardan cümle Bir martı gibi dolandım göklerde kurallı cümle Göklerde bir martı gibi saatlerce Bağlaçlar, ünlemler, hitaplar ve seslenme sözcükleri tek başlarına cümle ögesi olarak incelenemezler. Bir ögenin ya da bir söz grubunun içinde yer alabilirler; fakat bunun dışında cümle dışı unsur olarak kabul veya haftaya salı antrenman programınızda değişiklik olabilir. ZT, DT, Ö, Y “veya” bağlacı zarf tümleci içinde yer almıştırÇok çalıştık ancak istediğimiz sonucu alamadık. ZT, Y, Cümle Dışı U, Bli. N, Y “ancak” bağlacı cümle dışı unsurdur. Cümleleri bağlamıştırDeğerli okurlarım, sizlerle bir arada olacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Cümle Dışı U, Bli. N, ZT, Y 7- Bir cümlede tek yükleme birden fazla özne, nesne, dolaylı tümleç ve zarf tümleci bağlanabilir. Tam tersi olarak tek bir özne, nesne veya tümleç de birden fazla yükleme bağlanarak ortak sabah, uykusunu almış bir şekilde işe geldi. ZT, ZT, DT, Y,Kahveyi aldı, yudumladı ve beğenmediğini söyleyerek masaya bıraktı. Bli N, Y, Y, ZT, DT, YOkuduğum kitabı sana yarın okulda vereceğim. Bli N, DT, ZT, DT, YAnnem, ben ve ablam her gün sağlıklı yaşam için spor yaparız. 8- Özne ve belirtisiz nesne isim çekim eklerinden hal ekini alamaz. Çünkü hal eklerinden her biri başka bir öge yapar. İsmin -i hali “belirtili nesne”, -e, -de ve -den hali dolaylı tümleç, bazı durumlarda da -e, -de, -den hal ekleri zarf tümleci yapma görevi üstlenir. 9- Soru cümleleri farklı ögeleri buldurma yönelik olabilir. Bir soruya verilen cevap hangi ögeyi karşılıyorsa soru o ögeyi buldurmaya yöneliktir. Soru anlamı “mi” edatıyla sağlanan soru cümlelerinde “mi” soru edatı hangi ögeden sonra geliyorsa o öge aranıyor ne zaman katılacaksınız? Cevap Yarın = Zarf tümleciBunları sana kim anlattı? Cevap O = ÖzneBu ürünü nereden temin edebilirim? Cevap Marketten = Dolaylı tümleçSalonu boyamaya yardım etmesi için kimi çağırdın? Cevap Murat’ı = Belirtili NesneDün alışverişte Mehmet’i mi gördün?Cevap Mehmet’i gördüm. = Belirtili Nesne∗ Cümlenin Ögeleri Konu Anlatımı∗ Cümlenin Ögeleri ile İlgili Örnek Çözümlü Cümleler Adından da anlaşılacağı üzere bağlaçlarla birbirine bağlanan cümleler, cümle türlerinin bir alt başlığı olan bağlı cümleleri oluşturmaktadır. Birden fazla yargının, yani yüklemin, çeşitli bağlaçlarla bağlanarak arka arkaya sıralandığı cümlelere “bağlı cümle” denilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu bağlaçların iki farklı yüklemi birbirine bağlamasıdır. Bilindiği üzere bağlaçlar cümlenin diğer bütün öğelerini de bağlayabilmektedir. Bağlı cümlelerde ise, birden fazla yüklem bağlaçlar yardımı ile birbirine anlam bütünlüğü içerisinde bağlanmaktadır. “Bunları söylediğim için pişman değilim çünkü beni çok kırdın.” cümlesini ele alalım. Bu cümlede “pişman değilim” ve “kırdın” yüklemleri vardır. Bu yüklemler arasında bir anlam ilişkisi vardır ve bu ilişkiyi “çünkü” bağlacı sağlamıştır. Yani burada iki farklı yargı cümle bulunmakla birlikte, bu iki yargı birbirine bir bağlaç aracılığıyla bağlanmış ve tek cümle hâline gelmiştir. İşte bu cümlenin yapısı “bağlı cümle” olarak kabul edilmelidir. Bağlı cümlelerde en az iki yargı olmak zorundadır ve yüklemler “çünkü, ama, fakat, yalnız, ne … ne, hem … hem, ve, veya, ki” gibi bağlaçlarla birbirine bağlanmalıdır. Bağlı cümleler ile sıralı cümleler sıklıkla karıştırılmaktadır. Sıralı cümlelerdeki gibi bağlı cümlelerde de iki farklı yüklem vardır ve bu cümleler arasında mutlaka bir anlam ilişkisi bulunmaktadır. Fakat sıralı cümlelerde yüklemler virgül veya noktalı virgüllerle ayrılarak gösteriliyorken; bağlı cümlelerde iki cümle mutlaka birbirine bir bağlaç ile bağlanmalıdır. İçerisinde bağlaç olmayan bir bağlı cümle yoktur. Bağlı cümlelerde de cümlelerin ögeleri arasında ortaklık bulunabilir. Ayrıca cümlelerin yüklemleri farklı kip ve şahıslara göre çekimlenebilir. ÖRN “Dün hava yağmurluydu; fakat konser iptal edilmedi.” cümlesinde birinci cümle farklı kip ve şahısla çekimlenmiş bir isimdir. İkinci cümle ise yine farklı bir kip ve şahsa göre çekimlenmiştir. NOT Bazı kaynaklar bağlı cümleleri “ki’li bağlı cümleler” ve “diğer bağlaçlarla yapılan bağlı cümleler” olmak üzere ikiye ayırmaktadır. “Gönlüm isterdi ki sizi çok daha güzel ağırlayayım…” cümlesinde görüldüğü üzere “ki” bağlacı ile birden fazla yüklem birbirine bağlanarak da bağlı cümleler oluşturulabilir. Farsçadan dilimize girmiş olan bu cümle yapısı, Türkçenin söz dizimine uygun olmadığı için ayrı bir başlık altında incelenebilir. Fakat bu inceleme, ancak lisans ve lisansüstü düzeyde ele alınabileceği için biz burada “ki” bağlacı ile yapılan cümleleri de bağlı cümleler altında ifade etmenin doğru olacağını düşündük. Bağlı Cümle Örnekleri – O kadar emek verdim ama sınavı bir türlü geçemedim. – El fenerim de çantanın üstündeymiş sözde fakat göremiyorum. – Hem yarı zamanlı çalışıyorum hem üniversitede okuyorum. – Ne ailesine haber vermiş ne de arkadaşlarıyla görüşmüş. – Bu saçları değirmende ağartmadık da konuşuyoruz. – Hem suçlu olduğunu biliyorsun hem de üste çıkmaya çalışıyorsun. – Size bunları anlattım çünkü bir şey yapmanızı bekledim. – Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta… – Eski günleri acıyla anımsadı ve gözlerinde iki damla yaş belirdi. – İsterseniz dışarı çıkalım veya evde tabu oynayalım. – Bir müşteri içeri geldi ve sizinle görüşmek istediğini söyledi. – İşimi zamanında bitirirdim ama hastalıktan gözümü açamıyorum. – Ne doğan güne hükmüm geçer, / Ne hâlden anlayan bulunur… Orkun KUTLU Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın! ALMANCA CÜMLE KURMA, ALMANCA CÜMLE ÖRNEKLERİ, ALMANCA CÜMLELER. ALMANCA CÜMLE KURMAYI ÖĞRENELİM. DEĞERLİ ARKADAŞLAR BU ALMANCA DERSİMİZDE CÜMLE KURMA KONUSUNDA TEMELLERİMİZİ ATACAĞIZ. DİKKATLE TAKİP EDİNİZ. Dikkat Bu ve bundan sonra anlatılacak konuları tam olarak anlayabilmeniz için Türkçe Dilbilgisi konularını yeterli derecede bilmeniz gerekir. Türk dilbilgisinde cümle ve öğeleri hakkında bilgi açığınız var ise kısa zaman içerisinde gideriniz. ALMANCA BASİT CÜMLE KURMA Bir özne ve bir yüklemden oluşan cümleleri basit cümle olarak değerlendiriyoruz. Örneğin; Ben gidiyorum. Siz gülüyorsunuz. Onlar okuyacaklar. Cümleleri oldukça basit cümle yapılarıdır. Eğer dikkat edilirse yukarıdaki üç cümlede de özne-yüklem uyumluluğu gözlenir. Doğru ve anlamlı cümlelerde özne-yüklem uyumluluğu şarttır. Eğer bir cümlede özne ile yüklem uyumlu değilse, o cümle bozuk ve anlamsız olur. Örnekleri inceleyelim, Ben gidecekler. O okuyorsunuz. Siz geldi. Cümleleri bozuk cümlelerdir. Çünkü bu cümlelerde fiiller özneye göre çekimlenmemiş ve ortaya özne-yüklem uyuşmazlığı çıkmıştır. Örneğin, bozuk olan “Ben gidecekler” cümlesi özneye göre, “Ben gideceğim” yada yükleme göre, “Onlar gidecekler” şeklinde düzenlenmelidir. Peki, madem ki bir cümlede özne ile yüklem her zaman uyumlu olmak zorundadır, o halde biz cümlenin sadece yüklemine bakarak da cümlenin öznesi hakkında bir fikir edinebiliriz. İsterseniz aşağıya bir kaç örnek yazalım Geliyorum. Yazdınız. Yazacaklar. Geleceksin. Yukarıdaki birkaç cümleyi ele alalım. “Geliyorum” cümlesinde işi yapan şahıs özne kolayca anlaşılacağı gibi birinci tekil şahıs olan “ben” dir. “Yazdınız” cümlesinin öznesi ise, anlaşılacağı gibi “siz” dir. “Yazacaklar” cümlesinin öznesi ise “onlar” dır. “Geleceksin” cümlesinin öznesi ise “sen” dir. Elbette biz cümlenin yüklemine bakarak, o cümlenin öznesini de bilebiliyoruz. Peki, fiiller bize sadece cümlenin öznesi hakkında mı bilgi verir? Elbette hayır. Fiiller aynı zamanda bize cümlenin öznesi, işin yapıldığı zaman, cümlenin çatısı ve kipi hakkında da bilgiler verir. Fiiller cümlenin yüklemini meydana getirirler ve fiillerin çekimlenmemiş hallerine fiilin mastar hali denir. Türkçe’de fiillerin mastar eki -mek yada -mak olmaktadır. Almanca’da ise bu mastar eki -en bazen de -n olmaktadır. Şimdi durumu daha iyi kavramak için iki dilde de fiilleri karşılaştıralım. spielen fiilinin Türkçe karşılığı oynamak fiilidir. Her iki fiil de mastar halindedir. spiel – en oyna – mak Görüldüğü gibi yukarıdaki fiillere göre Almanca’da mastar eki en, Türkçe’de ise mak tır. Bir fiilin mastar eki atılırsa geriye kalan sözcük fiilin kökü olarak kabul edilir. Fiile şahıs yada zaman ekleri getirilirken fiilin mastar eki atılır ve geriye kalan fiilin köküne şahıs, zaman vs ekleri getirilir. ALMANCA GÜNLER BU KADAR MI GÜZEL ANLATILIR? TIKLA, 2 DAKİKADA ALMANCA GÜNLERİ ÖĞREN! Bunu bir örnekle açıklayalım. Okumak fiilinin mastar ekini atıyoruz ve elimizde “oku” kelimesi kelimeye şimdi bir şahıs ve bir de zaman eki 1. tekil şahıs eki ve şimdiki zaman eki getirelim. oku – yor – um Şimdi bu fiile getirdiğimiz ekleri açıklayalım. oku fiilin kökü yor şimdili zaman eki um 1. tekil şahıs eki ben Şimdi bir kaç çekim daha yapalım OKU – YOR – SUN OKU – DU – N OKU – YOR – UZ OKU – DU – K Şimdi burada bir noktaya dikkat edelim. Örneğin okuyoruz ve okuduk fiillerini ele alalım. Her ikisi de 1. çoğul şahıs olmasına rağmen acaba neden farklı şahıs ekleri almışlardır? Bu durum gramer yapısıyla ilgilidir ve kullanılan zamanların farklı olmasından ileri gelmektedir. Almanca’da da fiiller farklı zaman ve şahıslara göre farklı ekler alırlar. Aynen dilimizde olduğu gibi Almanca’da da fiilin mastar eki kaldırılır ve fiilin köküne ekler getirilir. Şimdi Almanca bir fiili çekimleyelim Lernen Öğrenmek Fiilin mastar ekini atıyoruz ve geriye lern kelimesi kalıyor. Şimdi bu lern kelimesine bir şahıs ve zaman eki 1. tekil şahıs ve şimdiki zaman eklerini getirelim. Lern – e Öğren – iyor – um Görüldüğü gibi sadece -e eki fiile hem şimdiki zaman hem de 1. tekil şahıs anlamlarını vermiştir. Lern – t Öğren – iyor – sunuz Lern – te Öğren – di – m Yukarıda bir kaç fiilin çekimini verdik. İleride zamanlara göre fiillere getirilen ekleri iyice öğreneceğiz. Şimdi bir noktaya daha dikkatinizi çekelim. Görüldüğü gibi fiillerin mastar eklerini kaldırdık ve geriye kalan fiilin köküne ekler getirerek fiili çekimledik. Fakat Almanca’da fiillerin çok büyük bir bölümünü bu şekilde çekimlenmesine karşın, bu kurala uymayan 200 kadar düzensiz fiil de mevcuttur. Eğer bir fiilin kökü, fiil çekimlenirken değişmiyorsa o halde bu fiil Düzenli Fiildir denir. Fakat fiilin kökü çekimlenirken değişiyorsa bu fiil Düzensiz Fiildir denir. Düzenli fiillere bazen Zayıf fiiller, düzensiz fiillere de bazı yerlerde Kuvvetli fiiller denir. Peki biz nereden bileceğiz fiilin kökünün değişip değişmeyeceğini? Bu soruyu cevaplayabilmeniz için bütün düzensiz fiileri ezberlemeniz gerekir. Bu aşamada sadece günlük hayatta en çok kullanılanları ezberleyerek işe başlayabilirsiniz. Fakat şunu özellikle belirtelim ki, bu fiileri ve çekimlerini ezberlemekten başka bir çaremiz yok! ALMANCA YARDIMCI FİİL NEDİR? Almanca’da yardımcı fiil kavramı vardır. Yardımcı fiillerin cümle içerisinde çeşitli görevleri vardır. Esasen Almanca’da 3 tane yardımcı fiil vardır. Bunlar sein – haben – werden yardımcı fiilleridir. Bu yardımcı fiillerin Türkçe karşılıkları yoktur ve yardımcı fiiller cümlede tek başlarına kullanılamazlar. Mutlaka cümlede normal bir fiille kullanılmalıdırlar ki asıl fiilin zamanını yada anlamını değiştirebilsinler. Yukarıdaki yardımcı fiiller aynı zamanda normal bir fiil olarak da kullanılabilirler. Normal bir fiil olarak kullanılırlarsa o zaman bir anlamları olur ve tek başlarına kullanılabilirler. Yardımcı fiil konusunu derslerimiz ilerledikçe daha ayrıntılı olarak göreceğiz. Burada bazı önemli noktalara değinmek adına bazı gramer bilgileri verdik. İlerideki derslerimizde en basit cümle yapılarından en karmaşık cümlelere kadar tüm zamanlarda cümle kurulumlarını gramer destekli olarak anlatmaya devam edeceğiz. Almanca derslerimiz hakkında her türlü soru ve görüşlerinizi almancax forumlarına ya da altta bulunan yorum kısmına sorularınız almancax eğitmenleri tarafından yanıtlanacaktır. Hepinize başarılar dileriz… RİSALE-İ NUR’DAN VECİZELERÖmür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur. İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir. En bahtiyar odur ki Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya fedâ etmesin. Hâlık-ı Rahmân’ın ibâdından istediği en mühim iş, şükürdür. Amelinizde Rızâ-yı İlâhî olmalı. Eğer O râzı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Bu dünya fanidir. en büyük dava, baki olan alemi kazanmaktır. insanın i’tikadı sağlam olmazsa, davayı kaybeder. Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor. Sultan-ı kâinat birdir, her şey’in anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir. NAMAZIN EHEMMİYETİ NEDİR? TIKLA ÖĞRENİNSANIN EN BÜYÜK DAVASI NEDİR? TIKLA ÖĞRENLİSEDE GÖRDÜĞÜMÜZ DERSLER ALLAH’I BİZE NASIL TANITTIRIYOR? TIKLA ÖĞRENGençlik Rehberinde izah edildiği gibi, gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar. Eğer sefahete sarf etse, nasıl ki bir dakika hiddet yüzünden bir katl, milyonlar dakika hapis cezasını çektirir; öyle de, gayr-ı meşru dairedeki gençlik keyifleri ve lezzetleri, âhiret mes’uliyetinden ve kabir azabından ve zevâlinden gelen teessüflerden ve günahlardan ve dünyevî mücâzâtlarından başka, aynı lezzet içinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genç tecrübeyle tasdik eder. . . . Eğer istikamet dairesinde gitse, gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semâvî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar. Madem hakikat budur. Ve madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazan bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette, gençlik nimetine bir şükür olarak, o tatlı nimeti iffette, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir. almancax ekibi başarılar diler… Değerli ziyaretçilerimiz, küçükten büyüğe her kesime hitap eden, son derece güzel bir şekilde tasarlanmış olan, renkli, bol resimli ve hem çok ayrıntılı hem de anlaşılır Türkçe konu anlatımı ihtiva eden Almanca öğrenme kitabımızı incelemek ve satın almak için yukarıdaki görsele tıklayabilirsiniz. Kendi kendine Almanca öğrenmek isteyenler ve okul için yardımcı drs kitabı arayanlar için harika bir kitap olduğunu ve herkese kolayca Almanca öğretebileceğini şimdiden gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. CÜMLENİN ÖĞELERİ Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. Bir cümlenin oluşması için en önemli şart, kip ve şahıs bildiren bir unsurun bulunmasıdır. Yani eğer cümle içinde herhangi bir söz, haber veya dilek kiplerinden herhangi biriyle çekimli halde bulunuyorsa o, bir yargı bildiriyor demektir. Yargı bildirmek ise cümle olmanın en önemli koşuludur. Şahıs bildirmek, cümle olmak için her zaman gerekli değildir. Cümlede bulunabilecek öğeler, yüklem, özne, nesne ve tümleçlerdir. Bunların özelliklerinin neler olduğunu şimdi ayrı ayrı görelim. Yüklem Cümlede kip ve zaman bildirerek yargıyı ortaya koyan temel unsurdur. Tek başına cümle özelliği gösterir. Diğer öğeler yüklemin tamamlayıcı öğeleridir. Cümlede yüklemi bulmak için herhangi bir öğeye soru soramayız. Onu çekimli durumda bulunan sözcüklerden anlarız. Örneğin; “Biliyorum” sözü “bilmek” eyleminin şimdiki zamanla çekimlendiğini gösteriyor. Öyleyse yargı bildiriyor demektir. Dolayısıyla bir cümledir. “Biraz önce gelen çocuk, kapıcının kızıydı.” cümlesindeki altı çizili söz isim tamlaması olduğundan; “O, eskiden, yaramaz bir çocuktu.” cümlesindeki altı çizili söz sıfat tamlaması olduğundan birbirinden ayrılmaz ve birlikte yüklem olur. Özne Cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da oluş içinde bulunan öğedir. Cümlenin temel öğesidir. Ancak her cümlede bulunmak zorunda değildir. Cümlede özneyi bulmak için yükleme “kim” ve “ne” sorularını sorarız. Ancak özellikle “ne” sorusu, nesneyi bulmak için de sorulduğundan, biz özne sorusunu yükleme değişik biçimde sorarız. Örneğin; “Öğretmen soruyu bana sordu.” cümlesinde “sordu” yüklemdir. Özneyi bulmak için yükleme “Soran kim?” diye soruyoruz. Cevap olarak “Öğretmen” geliyor. Öyleyse cümlenin öznesi bu sözcüktür. Cümlede özne yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, açık olarak verilebileceği gibi, yüklemin çekiminden de çıkarılabilir. Cümlede olmayan, yüklemdeki şahıs eklerinden anlaşılan bu tür öznelere “gizli özne” adı verilir. “Sana bu kitabı iki günlüğüne verebilirim.” cümlesinin yüklemi “verebilirim” sözüdür. Özneyi bulmak için “Veren kim?” diye soruyoruz, “Ben” cevabı geliyor; ancak bu söz cümlede yok, biz bunu yüklemin bildirdiği şahıstan çıkarıyoruz. Öyleyse bu cümlenin öznesi gizli öznedir. Bu özne cümlede var olan öğelerden biri sayılmaz. Yani “Geldim.” cümlesinde öznenin “ben” olduğu görülse bile bu cümle sadece yüklemden oluşmuş sayılır. Her cümlede özne bulunmaz. Yani eylemi yapan bazen belli değildir. “Kasabaya bu yoldan gidilmez.” cümlesinde “Gidilmeyen ne, gidilmeyen kim?” gibi sorulara cevap alınmaz. Öyleyse cümlenin öznesi yoktur. Nesne Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen öğedir. Yükleme sorulan “kimi, neyi, ne” sorularına cevap verir. Nesneler hal ekini alıp almamalarına göre iki grupta incelenir. 1. Belirtili Nesne Nesne görevinde bulunan söz, “-i” hal ekini almışsa, nesneye belirtili nesne denir. “Çiçekleri annesine verdi.” cümlesinde “Çiçekleri” nesnesi “-i” hal eki aldığından belirtili nesnedir. 2. Belirtisiz Nesne Nesne görevinde bulunan söz “-i” hal ekini almamışsa nesne, belirtisiz nesnedir. “Annesi için çiçek topladı.” cümlesinde “çiçek” nesnesi bu eki almamış ve belirtisiz nesne olmuştur. Dolaylı Tümleç Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri gösteren öğedir. Yükleme sorulan “-e”, “-de” ve “-den” hal eklerini alan sorulara aynı ekleri alarak cevap veren sözcük ya da söz öbekleri dolaylı tümleç görevinde bulunur. Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu bunun diğer öğelerle karışmasına engel olur. Bunu örneklerle açıklayalım. “Elindeki kitap ve defterleri bana verdi.” cümlesinde altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “kime” sorusunu soruyoruz. Soru da cevap da aynı eki almış. Öyleyse “bana” sözü dolaylı tümleçtir. “Sizinle ancak yaza görüşürüz.” cümlesinde altı çizili sözcük de “-e” hal ekini almıştır. Ancak bu öğeyi bulmak için yükleme “ne zaman” sorusunu soruyoruz. Görüldüğü gibi soru hal eki almadan soruluyor. Öyleyse bu, “-e” hal eki almış olmasına rağmen dolaylı tümleç değildir. “Kimseye sormadan dışarı çıktı.” cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulmak için yükleme “nereye” sorusunu soruyoruz. Bu durumda soru, “-e” hal eki almış, ancak “dışarı” sözü aynı eki almamış. Öyleyse buna da dolaylı tümleç diyemeyiz. Görüldüğü gibi sorular ve cevapların aynı ekleri alması koşulu, birbiriyle karışan öğeleri ayırt etmemizi sağlıyor. Aynı durumu “-de” ve “-den” eklerinde de görebiliriz. “Beni sınıfta iki saattir bekliyormuş.” cümlesindeki altı çizili öğeyi cevap olarak almak için, yükleme “nerede” sorusunu soruyoruz. Öyleyse bu öğe dolaylı tümleçtir. “Hepimiz iki saattir ayakta bekliyoruz.” cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme “nasıl” sorusunu sormamız gerekiyor. Görüldüğü gibi soru “-de” ekiyle sorulmamış. Demek ki öğe dolaylı tümleç değil. “O, iki gün önce buradan ayrıldı.” cümlesinde altı çizili öğe “nereden” sorusuna cevap vererek dolaylı tümleç olmuş. “Senin de gelmeni yürekten isterdim.” cümlesinde altı çizili öğe “nasıl” sorusuna cevap verdiğinden dolaylı tümleç değildir. “Şu elmadan üç kilo verir misin?” cümlesinde altı çizili öğeyi bulmak için “neyden” sorusunu yükleme soruyoruz. Cevap geldiğinden öğe dolaylı tümleçtir. “Hastalandığından gelmedi.” cümlesinde altı çizili öğeyi ise “niçin” sorusuyla buluyoruz. Öyleyse bu, dolaylı tümleç değildir. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Burada unutmamamız gereken, soruyla cevabın aynı ekleri -e, -de, -den almasıdır. Dolaylı tümleci bulduran soruları ezberlemek yerine, bunu kavramak daha avantajlı bir yoldur. Zarf Tümleci Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vb. bildiren öğelerdir. Bunların her biri değişik bir soruyla bulunur. “Hava kararmadan köye inmeliyiz.” cümlesindeki altı çizili zarf “ne zaman”; “Dosta düşmana muhtaç olmadan yaşamalıyız.” cümlesinde altı çizili zarf “nasıl”; "Aldığı notlar şaşılacak kadar yüksekti.” cümlesindeki altı çizili zarf “ne kadar”; “Tek bir söz bile söylemeden içeri girdi.” cümlesindeki altı çizili zarf “nereye”; “Zamanımız kalırsa bir örnek daha çözeriz.” cümlesindeki altı çizili zarf “hangi takdirde” sorularına cevap vermişlerdir. Yükleme sorulan bu sorulara cevap veren öğeler daima zarftır. Ancak burada “nereye” sorusuna dikkat etmeliyiz. Dolaylı tümleç konusunda da söylemiştik, bu soru dolaylı tümleci de buldurur. Ancak cevabın da aynı eki alması gerekir. Örnekteki “içeri” sözü ise bu eki almamıştır. Bu özelliği, yani hal eki almadan yön bildirme özelliğini yer-yön zarfları gösterir. Cümleyi öğelerine ayırırken dikkat edilmesi gereken bir husus, azlık - çokluk zarflarının kullanımıdır. “O, çok çalışkan bir öğrencidir.” cümlesinde yüklem, altı çizili sözün tamamıdır. Çünkü “öğrenci” isimdir, “çalışkan” öğrencinin sıfatıdır. “çok” da çalışkan sıfatının zarfıdır. Dolayısıyla, “çok çalışkan bir öğrenci” sıfat tamlaması olduğundan bunlar birbirinden ayrılmaz. Oysa biz aynı cümleyi; “O, çok çalışkandır.” şeklinde kullansak, “çalışkandır” yüklem “çok” zarf tümleci olacaktır. Kısaca adlaşmış sıfatlar yüklem olduğunda, onun derecesini bildiren zarflar zarf tümleci olur. Çıkmış soruların birinde, “Kafesteki kuşların tüyleri, şaşılacak kadar parlaktı.” cümlesi verilmiş ve “şaşılacak kadar” öğesine zarf tümleci denmiştir. Edat Tümleci Çıkmış sorularda, seçeneklerde bile olsa, edat tümleci adının geçtiği görülmemiştir. Ancak bazı soruların çözümünde yardımcı olduğu söylenebilir. Eğer seçeneklerde “edat tümleci” adı geçmiyorsa, siz “edat tümleci” olarak gördüğünüz söz öbeklerine zarf tümleci de diyebilirsiniz. Yüklemin ne ile, kimin ile, hangi amaçla, yapıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci denir. “O, bütün yazılarını, dolma kalemle yazar.” “Bu araştırmayı arkadaşlarıyla yapmış.” “Bu yemekleri sizin için hazırladım.” cümlelerindeki altı çizili söz öbekleri edat tümleci sayılır. Cümle içinde her söz, cümlenin bir öğesi durumunda değildir. Yükleme sorulan sorulara cevap vermeyen söz veya söz öbekleri cümle dışı unsur sayılır. Örneğin aşağıdaki cümleyi öğelerine ayıralım. “Ahmet, sana defalarca geç kalmamanı Dolaylı Zarf Nesne Görüldüğü gibi “Ahmet” sözü cümlede yükleme sorulan herhangi bir soruya cevap vermiyor yani cümle dışı unsurdur. CÜMLE VURGUSU Cümlede asıl anlatılmak istenen öğe vurgulanır. Biz konuşurken, önemsediğimiz öğeyi cümlenin herhangi bir yerinde ses tonumuzu yükselterek vurgulayabiliriz. Ancak yazıda bunu yapamayacağımızdan, vurgulamak istediğimiz öğeyi yükleme yaklaştırırız. Yani cümlede yükleme en yakın öğe, en çok vurgulanan öğedir. “O, beni, hep burada bekler.” Özne Nesne Zarf Dolaylı Yüklem Tümleci Tümleç cümlesinde yükleme en yakın öğe dolaylı tümleç olduğundan, en çok vurgulanan öğe de odur. ARASÖZ Cümleyi söylerken söz arasına sıkıştırılan, bazen bir öğenin açıklayıcısı, bazen cümle dışı unsur olan söz veya söz öbeklerine arasöz denir. Eğer bu söz bir cümle ise “aracümle” diye de adlandırılır. Açıklamadan da anlaşılacağı gibi arasözün iki işlevi vardır. “O kasabayı, doğduğum yeri,bu kitapta tanıttım.” Nesne Dolaylı Yüklem Tümleç cümlesinde “doğduğum yeri” sözü, kasaba hakkında söylenmiştir ve kasabayı açıklamaktadır. Öyleyse bu öğe nesneyi açıklayan bir arasözdür. Arasöz daima açıkladığı öğeden sonra gelir. “Ahmet, siz de çok iyi bilirsiniz, derslerine pek çalışmaz.” özne Dolaylı Zarf Yüklem Tümleç Tümleci cümlesinde “siz de çok iyi bilirsiniz” sözü cümlenin geneli üzerinde açıklama yapan, ancak herhangi bir öğeyle ilgili olmayan bir arasözdür. Cümle dışı unsur olarak kabul edilir. Arasöz ve aracümleler iki virgül arasında ya da iki kısa çizgi arasında verilir. “Anneme, hayatını bana adayan kadına, saygıda kusur etmem.” Dolaylı Tümleç Yüklem “Odaya girdiğimde, neden olduğunu bilmiyorum, içim garip bir hüzünle doldu.” Zarf Tümleci Özne Zarf Tümleci Yüklem cümlelerinde koyu renkle gösterilen sözler de arasözdür. eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER, ÖRNEKLERİ, ÇEŞİTLERİ, ÖZELLİKLERİ CÜMLE ÇEŞİTLERİ TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR Cümleler, yüklemlerinin cümledeki yerine göre ikiye ayrılır 1. Kurallı Düz Cümle Yüklemi cümlenin sonunda bulunan cümlelerdir. Çok uzaklardan kuş sesleri duyuluyordu. Bu cümlenin yüklemi duyuluyordu en sonda bulunduğundan cümle, kurallı cümledir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri sonda bulunduğundan kurallı cümledir. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Eğitim hayatımız boyunca hepimize yardım etti. Bu konuyu sizinle daha önce görüşmemiş miydik? Bugün hava her zamankinden daha sıcaktı. Yine açıklardan dev gibi gemiler geçiyor. Yurdumun bağına bahçesine bahar geldi. 2. Devrik Kuralsız Cümle Yüklemi cümlenin sonunda bulunmayan cümlelerdir. Bu tür cümlelerde yüklem cümlenin başında veya ortasında bulunabilir. Hepimiz canla başla çalışıyoruz burada. Bu cümlenin yüklemi çalışıyoruz en sonda bulunmadığından cümle, devrik cümledir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri sonda bulunmadığından devrik cümledir. Papatyalar uyandırdı bizi nihayet kış uykusundan. Doğanın canlandığı bir mevsimdir ilkbahar. Nasıl ders çalıştığınızı bilmez miyim hiç? Doğmuyor güneş artık şöyle gönlümce. Hâlâ bekliyorum seni anılar sahilinde. Gelir misin mezarıma, elinde bir demet yasemenle? Bir başkadır benim memleketim! Eksiltili Cümle Yüklemi yazılmayıp yüklemini okuyucunun, zihninde tamamlaması beklenen cümledir. Eksiltili cümlelerin bilgi sonuna üç nokta konur. Önümüzde göz alabildiğine bir kumsal… Yüklemi yazılmayan bu cümlenin sonuna “uzanıyor, duruyor, var” gibi sözleri yüklem olarak getirebildiğimiz için bu cümle, eksiltili bir cümledir. Yüklemi yazılmadığı için eksiltili cümle durumunda bulunan aşağıdaki cümlelerin sonuna, yüklem olabilecek sözcükler, koyu olarak yazılmıştır. Denizin tam ortasında Adalar’a doğru nazlı nazlı yol alan vapurlar… var Kız beşikte çeyiz sandıkta…. olmalı Düğün el ile, harman yel ile… olur CÜMLE ÇEŞİTLERİ ÖZETİ KONU ÖZETİ Cümleler; yükleminin türüne ve yerine, anlamlarına, oluşturulma biçimlerine göre değişik gruplara ayrılır. Bu grupları şöyle sıralayabiliriz 1. Yüklemine Göre Cümleler 2. Öğe Dizilişine Göre Cümleler 3. Anlamına Göre Cümleler 4. Yapısına Göre Cümleler Yüklemine Göre Cümleler Cümleler, yüklemlerinin sözcük türüne göre ikiye ayrılır 1. Eylem Cümlesi Yüklemi basit ya da bileşik çekimli eylem olan cümlelerdir. Uzun yıllar bu işyerinde çalıştım. Bu cümlenin yüklemi “çalış-” eylemi olduğundan cümle, eylem cümlesidir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri çekimli bir eylem olduğundan eylem cümlesidir. Öğretmenimizin sorduğu soruyu çözemedik. Annem, her günkü gibi kapıda bekliyordu bizi. Önerilerimizi bir türlü kabul etmemişti. 2. Ad Cümlesi Yüklemi ad soylu sözcük ya da sözcük öbeği olan cümlelerdir. Yüklemi eylem olmayan bütün cümleler ad cümlesidir. Sınavı kazandığı için çok mutluymuş. Bu cümlenin yüklemi ad soylu “mutlu” sözcüğü olduğundan cümle, ad cümlesidir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri ad soylu sözcükler olduğundan ad cümlesidir. Deniz düne göre oldukça sakindi bugün. En çok sevdiği şey yürümektir. Bizi günler öncesinden bu geziye çağıran kendisiydi. Öğe Dizilişine Göre Cümleler Cümleler, yüklemlerinin cümledeki yerine göre ikiye ayrılır 1. Kurallı Düz Cümle Yüklemi cümlenin sonunda bulunan cümlelerdir. Çok uzaklardan kuş sesleri duyuluyordu. Bu cümlenin yüklemi duyuluyordu en sonda bulunduğundan cümle, kurallı cümledir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri sonda bulunduğundan kurallı cümledir. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Eğitim hayatımız boyunca hepimize yardım etti. Bu konuyu sizinle daha önce görüşmemiş miydik? Bugün hava her zamankinden daha sıcaktı. Yine açıklardan dev gibi gemiler geçiyor. Yurdumun bağına bahçesine bahar geldi. 2. Devrik Kuralsız Cümle Yüklemi cümlenin sonunda bulunmayan cümlelerdir. Bu tür cümlelerde yüklem cümlenin başında veya ortasında bulunabilir. Hepimiz canla başla çalışıyoruz burada. Bu cümlenin yüklemi çalışıyoruz en sonda bulunmadığından cümle, devrik cümledir. Aşağıdaki cümleler, yüklemleri sonda bulunmadığından devrik cümledir. Papatyalar uyandırdı bizi nihayet kış uykusundan. Doğanın canlandığı bir mevsimdir ilkbahar. Nasıl ders çalıştığınızı bilmez miyim hiç? Doğmuyor güneş artık şöyle gönlümce. Hâlâ bekliyorum seni anılar sahilinde. Gelir misin mezarıma, elinde bir demet yasemenle? Bir başkadır benim memleketim! Eksiltili Cümle Yüklemi yazılmayıp yüklemini okuyucunun, zihninde tamamlaması beklenen cümledir. Eksiltili cümlelerin bilgi sonuna üç nokta konur. Önümüzde göz alabildiğine bir kumsal… Yüklemi yazılmayan bu cümlenin sonuna “uzanıyor, duruyor, var” gibi sözleri yüklem olarak getirebildiğimiz için bu cümle, eksiltili bir cümledir. Yüklemi yazılmadığı için eksiltili cümle durumunda bulunan aşağıdaki cümlelerin sonuna, yüklem olabilecek sözcükler, koyu olarak yazılmıştır. Denizin tam ortasında Adalar’a doğru nazlı nazlı yol alan vapurlar… var Kız beşikte çeyiz sandıkta…. olmalı Düğün el ile, harman yel ile… olur Anlamına Göre Cümleler Cümleler, taşıdıkları anlamlara göre temelde ikiye ayrılır 1. Olumlu Cümle Cümlede yüklem durumundaki eylemin gerçekleştiğini veya yüklem durumundaki varlık ya da kavramın var olduğunu, bulunduğunu bildiren cümlelerdir. Şiddetli yağışlardan dolayı yol trafiğe kapandı. Bu cümlede “kapanmak” eyleminin gerçekleşmesi söz konusu olduğu için, cümle anlamca olumludur. Aşağıdaki cümlelerde yüklemlerin gerçekleşmesi ya da varlığı söz konusu olduğu için cümleler anlamca olumludur. Masadaki vazo yere düşüp kırıldı. Okula yine derslerine çalışmadan gitmişti. Verilen işi yapamamaktan korkuyordu. Dünkü derste sınıfta yedi sekiz kişi vardı. Bu yılki kitap fuarı her zamankinden daha renkliydi. 2. Olumsuz Cümle Cümlede yüklem durumundaki eylemin gerçekleşmediğini veya yüklem durumundaki varlık ya da kavramın var olmadığını, bulunmadığını bildiren cümlelerdir. Eylem cümlesinde olumsuzluk -ma / -me geniş zamanda – maz, -mez ekiyle sağlanır. Ad cümlesinde olumsuzluk “değil / yok” sözcükleriyle ya da “-sız, -siz” ekiyle sağlanır. Veli toplantısına kimse katılmadı. Sokaklar bugün kalabalık değildi. Bu cümlelerde “katılmak” eyleminin gerçekleşmemesi, “kalabalık” kavramının söz konusu olmamasından dolayı cümleler anlamca olumsuzdur. Aşağıdaki cümlelerde yüklemlerin gerçekleşmemesi ya da var olmamaları söz konusu olduğu için cümleler anlamca olumsuzdur. Soruların hepsini çözebilen yok. Göz alabildiğine uzanan bu tarlalar verimsizdi. Binanın bu dairesi hiç ışık almıyor. a. Anlamca Olumsuz Yapıca Olumlu Cümle Bazı cümleler, olumsuzluk ifade eden ek ya da sözcük almadığı halde olumsuz anlam taşıyabilir. Böyle cümlelere yapıca olumlu, anlamca olumsuz cümle denir. Senden ayrı kalmaya dayanacak gücüm mü var? gücüm yok Bu cümlede yüklem var, olumsuzluk ifade eden ek ya da sözcük almadığı için anlamca olumludur. Ancak, soru biçiminde düzenlenmiş cümlede amaç soru sormak değil, yüklemde söylenenin var tersini yok kastetmektir. Dolayısıyla bu cümle yapıca olumlu, anlamca olumsuzdur. Aşağıdaki cümlelerde yüklemlerin, cümlenin gelişinden anlamca olumsuz olduğu anlaşılmaktadır. Ben hiç sonunu kestiremediğim işe girer miyim? girmem Konuklarımız ne yemek yedi ne suyumuzu içti. yemedi, içmedi Sanki bu olayın bütün sorumlusu benim. ben değilim b. Anlamca Olumlu Yapıca Olumsuz Cümle Bazı cümleler, olumsuzluk ifade eden ek ya da sözcük aldığı halde olumlu anlam taşıyabilir. Böyle cümlelere yapıca olumsuz, anlamca olumlu cümle denir. Sen yemek yaparsın da ben hiç beğenmez miyim? beğenirim Neden böyle davrandığını anlamıyor değilim. anlıyorum Bu cümlelerde yüklemler beğenmez miyim, anlamıyor değilim, olumsuzluk eki -maz ve olumsuzluk bildiren sözcük değil aldığı için yapıca olumsuzdur. Ancak, bu cümlelerde amaç, yüklemde söylenenin beğenmez miyim, anlamıyor değilim tersini beğenirim, anlıyorum kastetmektir. Dolayısıyla bu cümleler yapıca olumsuz, anlamca olumludur. 3. Soru Cümlesi İçinde soru eki ya da soru sözcüklerinden biri bulunan ve soru anlamı taşıyan cümlelerdir. Neden sen de bizimle yarınki geziye katılmıyorsun? Sınavdaki soruların kaçını cevaplayabildin? 4. Şart Cümlesi Yargının gerçekleşmesinin bir koşula bağlandığı cümlelerdir. Bu evi temiz kullanmak şartıyla kiralayabilirsiniz. Geç saatlere kadar çalışırsak işi bitirebiliriz. 5. İstek Cümlesi İstek anlamı taşıyan cümlelerdir. Haftaya seninle yeni açılan müzeye gidelim. Hepinize kolay gelsin. 6. Emir Cümlesi Emir anlamı taşıyan cümlelerdir. Hemen arabadaki kitapları buraya getir. Derhal odanızı toplayın. 7. Ünlem Cümlesi İçinde ünlem ya da ünlem değeri taşıyan sözcükler bulunan cümlelere ünlem cümlesi denir. Birden kapıyı açınca onu görmeyeyim mi! Aman sobayı açık unutmayın! Yapısına Göre Cümleler Cümlelerde; yargı yüklem sayısına ya da yan cümlecik olup olmamasına bakılır. Cümleler yapısı yönüyle dörde ayrılır. 1. Basit Cümle 2. Bileşik Cümle 3. Sıralı Cümle 4. Bağlı Cümle Yapısına göre cümlelerin çeşitlerine geçmeden önce “yan cümlecik” kavramını görelim. Yan Cümlecik Cümlede, kendi içinde cümle özelliği gösteren ve daha çok, eylemsiyle kurulan sözcüğe ya da sözcük grubuna yan cümlecik; geri kalan bölüme ise temel cümlecik denir. Yan cümlecik, genellikle temel cümleciğin bir öğesi olur. Arkadaşım, yarın bu okula yazılacağını söyledi. Bu cümlede, nesneyi bulmak için yükleme sorduğumuz “neyi” sorusuna cevap olan “yarın bu okula yazılacağını” sözcük grubu, içinde eylemsi bulunduğu için yan cümleciktir. Aşağıdaki cümlelerde koyu olarak yazılan yan cümleciklerin oluşturduğu öğeler ayraç içinde belirtilmiştir. Onun bu sınavı kazanması hepimizi sevindirdi. yan cümlecik özne görevinde Rüzgâr, sararmış yaprakları sağa sola savuruyor. yan cümlecik nesne görevinde Konferans için gelenlere birer kitapçık verildi. yan cümlecik dolaylı tümleç görevinde Görevliler, havalar soğuyunca kaloriferleri yaktı. yan cümlecik zarf tümleci görevinde 1. Basit Cümle Yan cümleciği bulunmayan, yani bir yargıdan oluşan cümledir. Ödevlerimi sabah erkenden yaparım. Bu cümle, yan cümleciği olmadığı için, yapıca basit bir cümledir. Aşağıdaki eylem ve ad cümleleri de yan cümleciği olmadığı için, yapıca basit cümlelerdir. Yolcuların çoğu, uçağa vaktinde bindi. Hafta sonu babama işyerinde yardım edeceğim. Uzun ve yorucu bir günün ardından hepimiz uyuyakalmıştık. Dedemin, köyün hemen yakınında kocaman bir çiftliği vardı. Okulun kitaplığı benim için eşsiz bir hazineydi. Bugün hava her zamankinden serindi. 2. Bileşik Cümle Yargı bildiren yüklemin dışında yan cümleciği de bulunan cümledir. Senin yarın buraya geleceğini duyduk. Yan cümlecik Temel cümle Bu cümle, yüklemi temel cümle dışında, bir eylemsi sayesinde geleceğini yan cümleciği olduğu için, yapıca bileşik bir cümledir. Yan cümlecik, genellikle eylemsilerle kurulur ve cümlenin herhangi bir öğesi olur, demiştik. Yan cümlecik farklı yollarla da kurulabilir ve buna göre, bileşik cümleler dörde ayrılır. a. Girişik Bileşik Cümle b. Şartlı Bileşik Cümle c. Ki’li Bileşik Cümle İlgi Cümlesi d. İç İçe Bileşik Cümle a. Girişik Bileşik Cümle Yan cümleciği eylemsi ile kurulan bileşik cümledir. Okuduğum kitapların özetlerini bir deftere yazardım. yan cümlecik nesne görevinde Bu şehirde yola erken çıkanlar trafiğe takılmaz. yan cümlecik özne görevinde b. Şartlı Bileşik Cümle Van cümleciği dilek-şart -sa, -se kipiyle kurulan bileşik cümledir. Dilek-şart kipinin oluşturduğu bölüm yan cümleciktir. Bu yoldan giderseniz havaalanına daha çabuk varırsınız. Derslerine düzenli çalışırsan başarılı olursun. c. Ki’li Bileşik Cümle İlgi Cümlesi Yan cümleciği temel cümleciğe “ki” bağlacıyla bağlanan bileşik cümledir. Anladım ki hep çile çekermiş anneler. Aslında yabancı kökenli olan “ki” bağlacıyla kurduğumuz bu cümleyi, Türkçe cümle yapısına uygun bilgi söylemek istersek “Annelerin hep çile çektiğini anladım.” biçiminde, yani yan cümleciğini eylemsiyle oluşturarak söyleriz. O kadar çok şaşırmıştı ki hiçbir şey söyleyemedi. O kadar çok şaşırdığı için hiçbir şey söyleyemedi. Bu cümlede “ki” bağlacından önce yazılan ve yan cümleciği oluşturan bölüm ayraç içinde, eylemsi ile temel cümleciğe bağlanmıştır. d. İç İçe Bileşik Cümle Yan cümleciği başka bir cümle tarafından oluşturulan bileşik cümledir. Bu cümlelerde yan cümlecik genellikle nesne görevindedir. Öğretmenimiz, yine görüşeceğiz, dedi. Yan cümlecik Nesne Kapıdaki tabelada, rahatsız etmeyin, yazıyor. Yan cümlecik Nesne 3. Sıralı Cümle Birden fazla yargının yüklemin birbirine virgül , ya da noktalı virgül ; ile bağlanmasıyla oluşan cümledir. Sonbahar geldi, köyde kış hazırlıkları başladı. Birinci cümle İkinci cümle Bu cümlede, iki yüklem geldi, başladı, yani iki ayrı cümle vardır. Birinci cümle Sonbahar geldi ikinci cümleye köyde kış hazırlıkları başladı virgülle bağlanarak sıralı cümle oluşturulmuştur. Aşağıdaki cümleler, birbirine virgül ya da noktalı virgülle bağlanmış sıralı cümlelerdir. Güneşli havalar birkaç gün sürdü, insanlar parklara doluştu. Otobüsümüz sabah hareket etti, akşama İzmir’e vardı. Deniz dün çok dalgalıydı, vapur seferleri iptal edildi. Yaşlı kadın, kahvaltı hazırladı, çocukları kaldırdı; evi topladı, pazara gitti. a. Bağımlı Sıralı Cümle Öğe ortaklığı olan sıralı cümledir. Çocuklar güverteye çıktılar, martılara ekmek attılar. Özne Yüklem Yüklem Burada sıralı cümleyi oluşturan ilk cümlenin yüklemine çıktılar ve ikinci cümlenin yüklemine attılar sorduğumuz “kim” sorusunun cevabı olarak her iki cümlenin öznesinin “çocuklar” sözcüğü olduğunu görüyoruz. Yani bu sıralı cümleyi oluşturan cümlelerin öznesi ortaktır. Aşağıdaki cümlelerde ortak öğeler koyu yazılmış, öğelerin türü ayraç içinde verilmiştir. Ben hep eşyalarımı dağıtırdım, annem de toplardı. nesnesi ortak sıralı cümle Müdür, başarılı öğrencileri sahneye çağırdı, tek tek kutladı. öznesi ve nesnesi ortak sıralı cümle O, arkadaşlarına çok güvenir, rahatlıkla sırlarını söylerdi. öznesi ve dolaylı tümleci ortak sıralı cümle b. Bağımsız Sıralı Cümle Öğe ortaklığı olmayan sıralı cümledir. Bizim çocukluk yıllarımızda sokağımıza dondurmacı gelirdi, hepimiz çevresinde toplanırdık. Birinci cümle İkinci cümle Bu cümlenin yüklemlerine gelirdi, toplanırdık öğeleri bulmak için gerekli soruları sorduğumuzda, cümlelerde öğe ortaklığı olmadığı görülmektedir. Öyleyse bu cümle, öğe ortaklığı olmayan sıralı bir cümledir. Aşağıdaki cümleler, öğe ortaklığı olmayan sıralı cümlelerdir. Babam beni çalıştırdı, sonunda zayıf derslerimi düzelttim. Annem mutfaktaydı, biz salonda oturuyorduk. Bu sene bahar erken geldi, ağaçlar çiçeklerini vakitsiz açtı. Hava çok soğuktu, biz hiç üşümüyorduk. 4. Bağlı Cümle Birden fazla cümlenin birbirine bağlaçla bağlandığı cümledir. Sıralı cümledeki virgül ya da noktalı virgül yerine, bağlaç getirilirse ortaya bağlı cümle çıkar. Evin kapısı açıldı ve dışarı yaşlı bir adam çıktı. Birinci cümle ikinci cümle Bu cümlede, iki yüklem açıldı, çıktı, yani iki ayrı cümle vardır. Birinci cümlenin Evin kapısı açıldı sonuna nokta konmamış, ikinci cümle dışarı yaşlı bir adam çıktı küçük harfle başlamıştır. Bu iki cümle birbirine bağlaçla ve bağlanarak bağlı cümle oluşturulmuştur. Aşağıdaki cümleler, birbirine bağlaçla bağlanan cümlelerden oluşan bağlı cümlelerdir. Sabah erken kalktık; ama yine de derse yetişemedik. Takımımız iyi mücadele etti; ancak yenilmekten kurtulamadı. Bu koca kitabı bitirdik de sınava girdik. Kardeşim bugün ne ders çalıştı ne kitap okudu. Hem suçlu olduğunu biliyorsun hem de özür dilemiyorsun. “TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu şahane bir site burayı sevdimm ->Yazan Buse. Er 8. **Yorum** ->Yorumu SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM... ->Yazan sıla 7. **Yorum** ->Yorumu valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden mugladan sevgiler.... ->Yazan kara48500.. 6. **Yorum** ->Yorumu çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim. ->Yazan Tuncay. 5. **Yorum** ->Yorumu ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. ->Yazan efe . 4. **Yorum** ->Yorumu ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun ->Yazan rabia.. 3. **Yorum** ->Yorumu Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim ->Yazan pınar.. 2. **Yorum** ->Yorumu çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor ->Yazan ESRA.. 1. **Yorum** ->Yorumu Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. ->Yazan Hasan Öğüt. >>>YORUM YAZ<<< Adınız YorumunuzYorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçinve delete tuşuna basın... E MailZorunlu Değil

cümle öğeleri ile ilgili cümleler