Kulakburun boğaz Doç. Dr. Sedat Çağlı Kayseri. 209 Görüntülenme; Adres. Örnekevler Mah. Salih Avgun Paşa Cad. Temizel Sok. No: 13 38010, Kocasinan , Kayseri
Öğr Gör. Dr. Sedat Seviçin Prof. Dr. Munis Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Köşk Mahallesi Dede Efendi Sokağı P.K. 38030 MELİKGAZİ / KAYSERİ.
BÖLÜMBAŞKAN YARDIMCISI. Dr. Öğretim Üyesi Haluk Aşar. Dr. Öğretim Üyesi Serdar Saygılı. ANA BİLİM DALI BAŞKANLARI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya (Felsefe Tarihi ABD. Doç. Dr. M. Kasım Özgen (Bilim Tarihi ABD) Doç. Dr. Vedat Çelebi (Sistematik Felsefe ve Mantık ABD) Dr. Öğretim Üyesi Sedat Doğan (Türk-İslam Düşünce
Dr KARAMUSTAFA Prof. Dr. BOZTOSUN Rektör Yardlmclsl (Üye) Prof Dr. Lütfullah CEBECÎ Develi isl. il. Fak. Dek. (Üye) Prof. Dr. KARAMUSTAFA Sažllk Bilimleri Fak. Dek. (Uhde) (Üye) Ögr. Gör. Dr. Ali KAPLAN Incesu AY§e ve Saffet ARSLAN SHMYO Müd. (Üye) Doç. Dr. Sedat PER Bünyan MYO Müd. (Üye) Doç. Dr. Yasemin HARMANCI
TC. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri bölgenin sağlık sektörünü yönlendiren insalara önem veren bir kurumdur.
Doç Dr. Ahmet Turan ÖZDEMİR : Müh. Fak. Elk. Eln. Böl. Öğr. Üyesi: Prof. Dr. Alper BAŞTÜRK: Müh. Fak. Bilgisayar Böl. Öğr. Üyesi: Doç. Dr.
tKZIiZ. Acıbadem Kayseri Hastanesi İç hastalıkları, Endokrinolo… ji ve metabolizma hastalıkları, Gastroenteroloji, Tıbbi onkoloji, Kardiyoloji, Göğüs hastalıkları, Nöroloji, Çocuk sağlığı ve hastalıkları, Dermatoloji, Fiziksel tıp ve rehabilitasyon, Genel cerrahi, Gastroenteroloji cerrahisi, Çocuk cerrahisi, Kalp ve damar cerrahisi, Beyin ve sinir cerrahisi, Plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi, Ortopedi ve travmatoloji, Üroloji, Kulak burun boğaz, Göz hastalıkları, Kadın hastalıkları ve doğum, Üreme endokrinolojisi ve i̇nfertilite, Anesteziyoloji ve reanimasyon, Radyasyon onkolojisi, Radyoloji, Nükleer tıp, Tıbbi biyokimya, Tıbbi mikrobiyoloji, Acil tıp, Fizyoloji, Diyetisyen, Cerrahi onkoloji, Psikoloji Daha fazla 532 görüş
“Yaşadığımız hastalık konusunda bilgi ve beceri düzeyi yüksek ,alanında başarılı , her an ulaşıp yard...” Devamı Hizmetler Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi Epiduroskopi Mikrodiskektomi Devamı Randevu Hattı Hizmetler Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi Epiduroskopi Mikrodiskektomi Devamı Ödeme YöntemleriKredi kartı ile ödeme Nakit Devamı Randevu Hattı Hakkında Sedat ÇAĞLI, 12 Şubat 1968 tarihinde Cizre'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1990 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Nöroşirurji uzmanlık eğitimini 1990-1998 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tamamlamıştır. 2004 yılında Doçent’lik ünvanı, 2010 yılında ise Profesor ünvanını almıştır. Devamı Diploma Aldığı Kurum DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ Mesleki Tecrübe Hizmete Başlangıç Deneyim 1 Yıl İlgi Alanları Baş Ve Yüz Ağrısı Epilepsi Sara Inme Koma Bunama Demans Devamı Görüşlerinizi önemsiyoruz! Uzmanlar ile ilgili görüşlerinizi belirtmeden önce moderasyon sürecimiz hakkında daha fazlasını öğrenin. Toplam 3 geribildirim. ortalama puan 3 Değerlendirme NS Yaşadığımız hastalık konusunda bilgi ve beceri düzeyi yüksek ,alanında başarılı , her an ulaşıp yardım ederiz Yorum randevu sonrasında eklendi. YD Sert duruşunun arkasında harika bir insan var kimsenin dokunmak istemediği kifoskolyoz ameliyatımı çok başarıyla sonuç aldım. Herşey için çok ama çok teşekkür ederim... Yorum randevu sonrasında eklendi. EC Merhaba hocam Annemizi ameliyat ederek sağlığına kavuşturduģunuz için çok teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını dilerim. Allah Ailenizle birlikte sağlık mutluluk huzurlu ömürler versin. Sık Sorulan Sorular Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı ile nasıl iletişime geçerim? Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı için online veya telefonla randevu alabilirsin. Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı için nasıl randevu alabilirim? Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı ile iletişime geçmek için bu telefon numarasını ara +908508118046 Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı nerede çalışıyor, iletişim bilgileri nedir? Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı Ege Üniversitesi Hastanesi bünyesinde çalışıyor. İletişim bilgileri için profilini ziyaret et. Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı hangi uzmanlık alanında hizmet veriyor? Prof. Dr. Mehmet Sedat Çağlı Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanıdır. Baş Ve Yüz Ağrısı, Epilepsi Sara, Inme alanlarında hizmet veriyor ve Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi, Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi, EpiduroskopiAmeliyatsız bel fıtığı tedavisi, Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi, Epiduroskopi hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor.
Hizmetler Endoskopik Sinüs Cerrahisi Beyin sapı odyometrisi Hemiglossektomi Odiyometri-odyometri Devamı İlgi Alanları Kulak Çınlaması Tinnitus Kulak Akıntısı Kulak Ağrısı otalji Konka Büyümesi Deviasyon Devamı Bu uzman ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış. Bu uzmanı tanıyor ya da hastalığınla ilgili ziyaret ettiysen görüşünü veya şikayetini yaz. Görüş Ekle Görüşlerinizi önemsiyoruz! Uzmanlar ile ilgili görüşlerinizi belirtmeden önce moderasyon sürecimiz hakkında daha fazlasını öğrenin. Sık Sorulan Sorular Prof. Dr. Sedat Çağlı ile nasıl iletişime geçerim? Prof. Dr. Sedat Çağlı için online veya telefonla randevu alabilirsin. Prof. Dr. Sedat Çağlı nerede çalışıyor, iletişim bilgileri nedir? Prof. Dr. Sedat Çağlı Memorial Kayseri bünyesinde çalışıyor. İletişim bilgileri için profilini ziyaret et. Prof. Dr. Sedat Çağlı hangi uzmanlık alanında hizmet veriyor? Prof. Dr. Sedat Çağlı Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB uzmanıdır. Kulak Çınlaması Tinnitus, Kulak Akıntısı, Kulak Ağrısı otalji alanlarında hizmet veriyor ve Endoskopik Sinüs Cerrahisi, Beyin sapı odyometrisi, Hemiglossektomi hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor.
Kbb Uzmanı Sedat Çağlı, burun kanamalarının farklı nedenleri olabileceğini belirterek, "Burun kanamalarında baş geriye atılarak, burun içine peçete ya da pamukla tampon yapmak ve enseye su tutmak doğru bilinen önemli yanlışlardandır. Kanamanın durmasına hiçbir etkisi olmayan bu uygulamalar, kanın genize akmasına neden olmaktadır" dedi. Memorial Kayseri Hastanesi'nde Sedat Çağlı, çeşitli hastalıklar, yapısal nedenler, hava şartları ve travmalara bağlı olarak gelişebilen burun kanamalarının günlük yaşamı olumsuz etkilediğini bildirdi. Çağlı, burun kanamaları konusunda doğru bilinen yanlışların çözüm olmak yerine, şikayetlerin daha da ağırlaşmasına neden olduğunu da kaydetti. Birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan burun kanamasının, burnun ön ya da arka kısmında olabileceğini vurgulayan Çağlı, şöyle dedi "Dış ortama açık olan insan burnu, oldukça zengin bir damar ağına sahiptir. Bu derece hassas bir organ olan burun, olumsuz hava şartlarından ve travmalardan kolayca etkilenir. Ön burun kanamaları çocuklarda ve gençlerde daha sık görülür. Genellikle burun karıştırma gibi küçük travmalar, solunan havanın kuru olması nedeniyle oluşan mukozal yaralar, alerji ve üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle kanamalara sık rastlanır. Burnun arka bölümünden kaynaklanan kanamalar ise ilerleyen yaşlarda daha sık görülür. Hipertansiyon, tümör, kan sulandırıcı ilaç kullanımı arka burun kanamalarının önemli nedenleridir."Burun kanamalarında travmanın, önemli bir neden olduğunu kaydeden Sedat Çağlı, şunları bildirdi "Küçük çocuklarda buruna yabancı cisim sokma ve karıştırma, erişkinlerde ise sert hareketlerle burnun karıştırılması kanamaya yol açabilir. Kaza ya da kavga sonucu buruna darbe alınması da burun kanamasına sebep olabilir. Burun içi, mukoza denilen bir yapıya sahiptir. Mukoza dış ortamdan alınan havayı nemlendirerek ısıtır. Dış ortamdaki hava çok kuruysa, ön bölgedeki mukoza çabucak kuruyup tahriş olacak ve burun içi kanamaya yatkın hale gelecektir. Çok güçlü sümkürme de, damarları etkileyerek kanamaya yol açabilir. Ayrıca burundaki kemik eğrilikleri de kanamalarda önemli bir etkendir. Eğrilik, mukozal yüzeylere batarak burun kanamasına neden olabilir. Grip, nezle ve sinüzit gibi enfeksiyonlar için kullanılan burun spreylerinin yanlış kullanımı da kanama nedenleri arasındadır." Çağlı, burun kanamalarında çok doğru bilinen yanlış uygulamaların yapılmaya çalışıldığını, bunların fayda yerine zarar verdiğini ifade ederek, şöyle devam etti "Burun kanamalarında baş geriye atılarak, burun içine peçete ya da pamukla tampon yapmak ve enseye su tutmak doğru bilinen önemli yanlışlardandır. Kanamanın durmasına hiçbir etkisi olmayan bu uygulamalar, kanın genize akmasına neden olmaktadır. Ön burun kanamasını durdurmak için burun ucundaki yumuşak kısım bir elin baş ve işaret parmağı arasına alınarak baskı uygulanır. Oturur pozisyonda baş öne eğilerek 10 dakika kadar beklenmelidir. Burun ve yanağa, bir beze ya da poşete sarılı olarak buz koymak damarlarda büzülmeye sebep olacağından kanama miktarını azaltacaktır. Bu şekilde kanama durursa sümkürmekten kaçınılmalı, başın kalp seviyesinden yükseğinde bir pozisyonda istirahat edilmelidir. Hipertansiyona bağlı burun kanamalarında ise öncelikle tansiyonun düşürülmesi gerekir. Çoğu zaman tansiyonun düşmesiyle burun kanaması da kendiliğinden durur. Bunun için hastaya doktor yönlendirmesi ile 'dilaltı' olarak bilinen ve kısa sürede etkili olan tansiyon ilaçları verilir. Bu sırada hastaya başını öne eğerek oturur durumda beklemesi ve ağzına gelen kanı yutmaması söylenmelidir. Çünkü yutulan kan midede bulantı hissi ve kusmaya yol açabilir. Kusma da tansiyonu arttıran başka bir nedendir."Tansiyon düşmesine rağmen kanama devam ediyorsa, KBB uzmanı tarafından endoskopla burun içine bakılarak kanamanın yerinin tespit edildiğini kaydeden Çağlı, "Kanayan damar yakılır ya da tampon uygulanır. Buna rağmen kanama devam ediyorsa, büyük damarların bağlanması ya da anjiyo ile damarın içten tıkanması gerekebilir. Bilinen bir diğer yanlış da tansiyon yüksek olduğunda olan kanamanın, beyin kanamasını önlediğidir. Kan basıncı bir miktar düşse de, yüksek tansiyon hastalarının burnu kanamadan da beyin kanaması olabilir. Bunun için tansiyon hastalarının ilaçlarını düzenli almaları ve tuzdan kaçınmaları önerilir" ifadelerini KayseriDemirören Haber Ajansı / Güncel Memorial Kayseri Politika Güncel Haberler
Giriş31 Ağustos 2016 0913 Güncelleme31 Ağustos 2016 Önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetler baş boyun kanserlerinin işareti olabileceğine dikkat çeken Memorial Kayseri… Önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetler baş boyun kanserlerinin işareti olabileceğine dikkat çeken Memorial Kayseri Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Prof. Dr. Sedat Çağlı, baş boyun kanserlerinin sık sık diğer boğaz hastalıkları ile karıştırıldığına dikkat çekerek tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi dudak, burun boşluğu ve gırtlak etkilenebilirBaş boyun kanserlerinin erkeklerde görülen tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 10'unu, kadınlarda ise yüzde 3,5'ini oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan bu kanser türleri,görüldükleri anatomik bölge ve alt lokalizasyonlara göre kanser türleri saçlı deri ve ciltte, dudakta, ağız boşluğunda, dilin ön kısmında, yanakta, ağız tabanında, dişetlerinde, sert damakta, yutakta, bademciklerde, yumuşak damakta, dil kökünde, farinks arka duvarda, burun boşluğu ve paranazal sinüste, genizde, gırtlakta, alt yutaktave yemek borusunda,büyük havayolunun boyundaki kısmındave tükürük bezlerinde ve paratiroid bezi kanserleride baş boyun kanserleri bölümünde değerlendirilmektedir. Toplumda cilt, gırtlak,ağız boşluğu ve dudak ile tiroitkanserleri diğerlerine göre daha sık görülmektedir.” diye ürünleri ve alkol türevleri en büyük risk faktörüSigara, puro, pipo içimi, tütün çiğneme ile alkol kullanımının özellikle ağız boşluğu ve gırtlak kanserlerinin oluşumunda en önemli faktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sedat Çağlı, bu ürünleri kullanım miktarı arttıkça riskin katlanarak arttığını ifade etti. Prof. Dr. Sedat Çağlı, sözlerini şöyle sürdürdü“Deri ve dudak kanserlerinde güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak önemli bir risk faktörüdür. Uygun olmayan diş protezleri ile keskin kenarlı sabit diş protezleri ise sürekli tahrişe neden olduğundan, uzun dönemde ağız içinde kansere neden olabilmektedir. Özellikle kadınlarda daha sık rastlanan demir eksikliği anemisi ise özellikle altyutak kanserlerine zemin hazırlamaktadır. Daha önceden boyun bölgesineradyoterapi uygulanmış olması da kanserin gelişimini arttırır.”Ağızda iyileşmeyen yaralara dikkat!Erken dönemde belirti veren baş boyun kanserlerinin önemli bir bölümünü oluşturan gırtlak kanserlerinin ses kısıklığı ve nefes darlığı ile kendini gösterebildiğini de dile getiren Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Bu kanser türleri bulunduğu bölgeye göre belirti verir. En önemli belirtileri ise iyileşmeyen yaralar, ağız kokusu, kanama ve konuşma bozukluğu, boğazda kitle hissi, yutkunma veya yutma bozukluğu, yüzde şişlik, çene hareketinin kısıtlanması, burun tıkanıklığı, boyunda oluşan kitle, ağrı ve işitmenin azalmasıdır. Özellikle boyunda oluşan şişlik ya da yumru, erkeklere göre kadınlarda daha sık görülen tiroit kanserinin en önemli belirtisidir.” tedavisi kişiye göre planlanmalıdırSöz konusu kanserlerin erken dönemde radyoterapi ile tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Radyoterapi ile birlikte kullanılan kemoterapi ise tedavinin etkinliği arttırmak ve radyoterapinin etkinliğini önceden belirlemekamacıyla kullanılmaktadır. Bu kanser türlerinde şayet tümör evresi ve hastanın genel sağlık durumu elverişliyse, en etkin tedavi yöntemi cerrahidir. Tedavi planlanırken tümörün boyutları ve yaygınlığı kadar hastanın beklentisi ve genel sağlık durumu kesinlikle dikkate alınmalıdır. Hastaya tedavi seçenekleri ile tüm ihtimaller çok iyi anlatılmalıdır. Tedaviyle ilgili son karar hastaya bırakılmalıdır. Çünkü hayatının geri kalan kısmındaki yaşam kalitesini seçme kararı yalnızca hastaya aittir. Hastalık yoktur hasta vardır' genel prensibini dikkate alarak tedavikişiye göre planlanmalıdır.” şeklinde erken teşhis için çok önemliToplumdaki baş boyun kanserlerinin yüzde 60-70 oranlarında geç teşhis edildiği için tedavide başarı şansını düşürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Bu kanser türleri ile mücadelede amaç erken tanı olmalıdır. Erken tanıda en önemli şey ise şüpheciliktir. Özellikle baş boyun kanserinin gelişmesi açısından risk faktörleri üzerinde kesinlikle durulmalıdır. Aksi halde larenjit, farenjit gibi hayati riske neden olmayan hastalıklarla ilgili olmayan yanlış teşhislerin konulması zaman kaybına neden teşhis sonucunda hastaya verilecek antibiyotik, analjezik ve antienflamatuvar ilaçlar kısa süreli iyileşmeye neden olacak ve hasta tekrar hekime gitmeyecektir. Geçen süre hastanın aleyhine, kanserin ise lehine olacaktır. Kanser ise bir üst evreye doğru ilerleyecektir. Erken teşhis edildiğinde baş boyun kanserlerinde yüksek oranda başarı elde edilebilmektedir. Günümüzdeki tıbbi bilgi, tecrübe ve teknolojinin de yardımıyla kanser tedavi edilirken, çoğunlukla organ fonksiyonları da korunabilmektedir.” ifadelerini kullandı.
prof dr sedat çağlı kayseri