2008 yılından önce işe girmiş olanlar son 7 yılın yarısından fazlası hangi statüde geçtiyse o statüye göre emekli olabiliyor. Bundan dolayı özellikle kendi adına bağımsız (4/b'li) çalışanlar, son 7 yıl kuralından yararlanmak için sonradan 4/a'ya geçerek en az 2521 günü 4/a'lı olarak çalışıp daha erken emekli olabiliyorlar. Şu anda özel sektörde çalışıyorum fakat 1 kez daha kpss denemek için hem iş hem sınava hazırlık düşünüyorum. Altyapım var unutmadıysam:) 2023 kpss'ye hazırlanacaklar ve 2022 kpssye girecek kişilerden kaynak önerisi rica edeceğim. Hem de plan program önerileriniz varsa çok memnun olurum. DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. KPSSalanında ölçüt alınabilecek ÖSYM'nin çıkardığı bir KPSS konu anlatım kitabı yoktur. Bu nedenle her kaynak diğerine göre bazı konularda eksik veya fazla şeklinde nitelendirilebilir. Süper KPSS Notlarında KPSS müfredatı tam olarak işlenmiştir.Konu eksiği bulunmamaktadır. KPSSile yerleşen ve halen çalışmakta olan memur veya memur adaylarının engelli kontenjanına dâhil edilmeleri: Engelli bireylerin hem KPSS’ye hem de EKPSS’ye girme hakları vardır. KPSS ile atanmaları halinde, atananların kendilerinden sağlık raporu isteneceğini ve bu raporda engellilik durumlarının varlığının atamayı Nitelikli olmayan ve herhangi bir kontrolden geçmemiş kişilerin işe alınmasıyla hem şirket ve çalışanlar hem de müşteriler büyük riske giriyor. Sahte ve kiralık diplomalar yüzünden şirketlerin itibarı da zarar görüyor. Şirketlerin çalışan kaynaklı risklerini yönetebilmeleri için adayları doğru kontrollerden zVeV. KPSS'de hata yapmayın 2010'a kadar başvuru yok Memur olmak isteyen adaylar KPSS Rehberi dosyası 1 5 Ocak 2008'e kadarki başvurularda tercih yaparken nelere dikkat etmeniz gerekiyor. KPSS tercih rehberinin bugünkü bölümünde gelen soruları cevaplıyor. Bu yıl sınava giren adaylar için önemli bir değişiklik yapıldı. Yerleşen adaylar 2010'a kadar ÖSYM tarafından yapılan tercih işlemlerine katılamayacakmış. Nedir bu konunun detayı?2008 yılının başında önemli bir değişiklik yapıldı. Daha önce ÖSYM yerleştirmesi sonrasında ilgili Bakanlıkça ataması yapılan kişiler, kütükten düşülüyor ve tercih işlemlerine bir daha katılamıyordu. Şimdi ise bu kural atanıp atanmadığına bakılmaksızın ÖSYM tarafından yerleştirilen tüm adaylara uygulanacak. Bazı adaylar, nitelikleri tutmamasına rağmen tercih yapabiliyor veya ÖSYM yerleştirmesi sonrasında keyfi olarak göreve başlamıyordu. İşte bu düzenleme ile artık bu suiistimallerin önüne geçilecek. Ancak bu uygulamadan haberdar olmayan adaylar kasıtlı olmasa dahi mağdur olacaktır. Bu nedenle bir kez daha adaylara niteliklerini taşımadıkları kadroları tercih etmemeleri uyarısında bulunuyoruz. Bir örnek verelim 2008 KPSSP94 puanıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na teknisyen olarak yerleşen bir elektrik teknisyeni, bu kadroya gidip başlasa da başlamasa da veyahut da aslında elektrik teknisyeni değil de lise mezunu olmasına rağmen şartlarının tutmadığı bir kadroyu tercih etmiş olsa da, ÖSYM tarafından 2010 yılına kadar yapılacak KPSS tercih işlemlerine başvuramayacaktır. ÖSYM HER ŞEYİ BİLMİYOR Burada o zaman adayın nitelikleri öne çıkıyor. ÖSYM neden nitelikleri daha ilk aşamada elemiyor ki? Evet bu büyük bir handikap... ÖSYM bu konuda kendini geliştirmedi. Örneğin MEB öğretmenlik atamalarında; artık bir kişinin askerde olup olmadığı, sabıka kaydı bulunup bulunmadığı gibi birçok husus online bilmekte ve adayı daha baştan tercih işlemlerine sokmuyor. ÖSYM ise beyanla işlem yürütmektedir. ÖSYM hangi adayın ne sertifikası var bilmemektedir. Kişi askerde mi değil mi, bakaya mı kaçak mı bilmemektedir. Sadece adayın beyanını esas almaktadır. Bu da suiistimallere kapı aralamaktadır. Bazı adaylar istenen niteliği karşılamamasına rağmen tercih yapmaktadır. Ancak, puanı yüksek olan bu kişi eğer yerleşirse ataması yapılmayacak ve yeni uygulama gereğince 2010'a kadar KPSS tercih işlemlerine memur ve 399'a tabi sözleşmeli kez yerleşen bir daha hiçbir kadroya mı başvuramayacak? İki kez yerleşememe kuralı şu şekildedir ÖSYM tarafından bir kadro veya sözleşmeli pozisyona yerleştirilen bir aday 2010 yılına kadar ÖSYM tarafından yapılacak tercih işlemlerine bir daha katılamayacaktır. Ancak bu uygulama sadece ve sadece ÖSYM tarafından yürütülen KPSS yerleştirmelerindeki 657'e tabi memur ve 399'a tabi sözleşmeli pozisyonları kapsamaktadır. Oysaki çok farklı personel alım şekilleri bulunmaktadır. İki kez yerleşememe kuralının uygulanmadığı personel alım şekilleri şunlardır 1- İŞKUR'ca yürütülen işçi alımları, 2- ÖSYM tarafından yürütülsün veya yürütülmesin 4/B'li personel alımları,3- Askeri personel ve akademik personel alımları, 4- Zabıta memuru ve itfaiyeci alımları, 5- Adalet Bakanlığı'nca ilan edilen tüm memur alımları, 6- Askeri kurumların memur alımları. ÖSYM tarafından yerleştirilen bir aday yukarıdaki 6 personel alım şekline başvuru hakkını kaybetmemektedir. Yani ?İki defa yerleşememe' kuralı bu ilanlara başvurmaya engel BAŞVURABİLECEK? Şu an memur veya başka bir statüde çalışanlar da başvurabilecek mi? Uygulamaya esas görüşler veren Devlet Personel Başkanlığının açıklamalarına göre çalışanlar da KPSS'ye girebilmekte ve KPSS tercih işlemlerine katılabilmektedir. İki başlık altında çalışanların başvurusunu açıklayacak olursak; 1- Memur olarak çalışanlar 657'ye tabi memur statüsünde çalışanlar KPSS tercih kılavuzunda yer alan memur kadrolarını tercih edebilecekleri gibi 399'a tabi sözleşmeli pozisyonları da tercih edebilecektir. Memur olarak çalışanlar başka bir memur kadrosunu tercih edip, bu memur kadrosuna yerleşmeye hak kazandığında 657'deki hükümlere göre çalıştığı kurumun geçiş için onay vermesi gerekmektedir. Ancak memur olarak çalışanlar, 399'a tabi bir sözleşmeli pozisyonu tercih eder ve bu sözleşmeli pozisyona yerleşirse bu halde geçiş için çalışılan kurumun onayına ihtiyaç yoktur. Kişi memuriyet görevini bırakarak sözleşmeli göreve başlayabilir. 2- Sözleşmeli, işçi ve akademik personel olanlar Bu statüde olanlar memur değillerdir. Bu nedenle bu kişiler KPSS tercih kılavuzunda yer alan memur kadrolarını da tercih etseler, sözleşmeli pozisyonları da tercih etseler, yerleşmeleri halinde çalıştıkları görevleri bırakarak geçiş yapabilirler. Tercihte nelere dikkat edilmeli? KPSS tercihi yaparken ana kural, çok sayıda adayı dışarıda bırakacak şekilde tercih yapılmasıdır. Zira yarışılacak aday sayısı ne kadar az ise bir kadro veya pozisyona yerleşmek o kadar kolay olacaktır. Bu nedenle adayların, mümkün olduğunca sahip oldukları nitelikleri arayan kadroları tercih etmesi gerekmektedir. Örneğin bir elektrik teknikerinin sadece kendi mezuniyetini yazan kadrolara başvurması, ?önlisans mezunu' olma şartını arayan kadroları ise tercihlerinde yer vermemesi gerekmektedir. Zira elektrik teknisyenliğine başvurabilecek kişi sayısı örneğin 10 bin kişi ise, ?Önlisans mezunu olmak' şartını taşıyan aday sayısı 300 bindir. Askerliğini fiilen yapmış şartını istemeyen kadrolara başvurabilecek kişi sayısı örneğin 100 bin iken, askerlik şartı isteyen kadrolara başvurabilecek kişi çok azdır. Yarışılacak adayların, yaş, cinsiyet, belge sahibi olma gibi diğer kriterler de göz önüne alınarak azaltılması gerekmektedir. Mezun değilseniz başvuru yapmayın MEZUN olacağını tahmin ederek sınava giren ancak mezun olmayanlar ne yapacak? Adaylar, KPSS'ye sınav kılavuzunda yer alan açıklamalar doğrultusunda lisans, önlisans veya ortaöğretim düzeyinden girmiştir. KPSS tercih kılavuzunda adayların, tercihlerin internet üzerinden girileceği tarihe kadar istenen koşulları karşılamaları gerektiği hükmü yer almaktadır. Buna göre lisans düzeyinde sınava giren ancak mezun olamayan bir adayın tercihte bulunmaması gerekmektedir. Tercih işlemleri 2010 yılına kadar devam edeceği için adayın mezuniyet sonrasındaki tercih işlemlerine katılması gerekmektedir. Öğrenim durumu değişenler yine de başvuru yapabilecek mi? En sık dile getirilen hususlardan birisi de değişen öğrenim durumlarıdır. Bazı adaylar sınava lise düzeyinden girmiş olmasına rağmen bugün itibariyle önlisans veya lisans mezunu olduğunu belirtmekte ve bunun atanmaya engel bir durum içerip içermediğini sormaktadır. İki başlıkta açıklayacak olursak; 1- Adayların kılavuzdaki açıklamalar doğrultusunda doğru öğrenim düzeyinden sınava girmiş olması gerekmektedir. Örneğin 2008 KPSS Lisans Sınavı kılavuzunda ?2008-KPSS Lisans'a son başvuru tarihi olan 9 Mayıs 2008 tarihi itibariyle lisans diploması almaya hak kazanmış adaylar önlisans veya ortaöğretim düzeyinden; 2006 KPSS Önlisans-Ortaöğretim'e son başvuru tarihi olan 27 Haziran 2008 tarihi itibariyle önlisans diploması almaya hak kazanmış adaylar ise ortaöğretim düzeyinden sınava başvuramazlar.' hükmü yer almaktadır. Adaylar bu açıklamaya göre sınava girmiş olmalıdır. 2- Sınava doğru öğrenim düzeyinden girilmiş ise sonradan ne mezunu olunduğunun hiçbir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan doğru öğrenim düzeyinden sınava girmiş olmaktır. Sonradan elde edilen mezuniyetler KPSS sınav puanını geçersiz kılmaz. 2001, 3001, 4001 NEDİR? Tercİh kılavuzuna baktığında, mezun olduğu bölümü göremeyen her adayın başvurabileceği kadrolar ?2001, 3001 ve 4001 Kodları' ile tanımlandı. Kodlar şu anlama geliyor 2001 Ortaöğretim kurumlarının herhangi bir alanından mezun olmak 3001 Meslek yüksekokullarının herhangi bir alanından mezun olmak 4001 Herhangi bir lisans programından mezun olmak. Bu kodlar bir bölüm tanımlaması değil öğrenim düzeyi tanımlamasıdır. Dolaysıyla karşısında bu kodlar yer alan bir kadroyu öğrenim düzeyine bağlı olmak kaydıyla tüm adaylar tercih edebilir. YARIN HANGİ KURUMLAR TERCİH EDİLMELİ Twitter'dan takip etmek için tıklayınız Memurluk bir statü hukukudur. Bu statüde çalışanların hakları ve sorumlulukları kanunla düzenlenmiştir. Bir memur öncelikli olarak kendisine verilen görevleri yapmakla zorunludur. 657'nin 11. maddesi şu şekildedir "Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar." MESAİ İÇİNDE İZİN KULLANIMIBir memurun mesai saatleri içinde izin kullanımı da 657'de tek tek düzenlenmiştir. Memurun yıllık, mazeret, hastalık, aylıksız izin gibi hakları bulunmaktadır. Mazeret izinleri içinde ise doğum, babalık, ölüm gibi hallerde verilecek izinler düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunda, bir memur, yükseköğrenimde okuyor diye, verilmesi öngörülen bir izin bulunmamaktadır. Bu nedenle de genel olarak okumak isteyenler, 24 saat esasına göre çalışan memurlukları tercih etmekte koruma güvenlik görevlisi, sağlık personeli vd., gece çalışmakta, gündüz ise okullarına gitmektedir. BAŞKA BİR İLE TAYİN HAKKI Mevzuatımızda, eğitim durumundan dolayı naklin yapılmasını öngören bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Bazı kurumların, kendi kurumsal atama ve yer değiştirme yönetmeliklerinde bu yönde hükümler yer almakla birlikte bu çok yaygın bir uygulama değildir. Bu kurumları görmek için tıklayınız. Yine, 2010 yılında çıkarılan 2010/2 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 7. maddesinde "Kamu kurum ve kuruluşları, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik kapsamında yapacakları atama işlemlerinde, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak eş, öğrenim ve sağlık durumuna dayalı atama taleplerinin gerçekleştirilmesine azami özen göstereceklerdir." talimatı bulunmasına rağmen, kamu kurumları bu talimata pek özen göstermemektedir. Ancak, yargı kararları, kurumların eğitim durumundan dolayı nakil taleplerini değerlendirmeleri yönündedir. Sadece idare mahkemesi özelinde değil, Danıştay'a taşınan davalarda da olumlu kararlar çıkabilmektedir. Fakat bu da çok uzun bir süreçtir. İdare mahkemesi ve Danıştay süreçleri bazen 2 yılı bulabilmektedir. MEMURLUK HAKKI DONDURULABİLİR Mİ? Eğitimlerine devam edemeyenlerin en çok sorduğu soru, memurluk hakkının dondurulmasıdır. Mevzuatımızda böyle bir hak bulunmamaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız. DEĞERLENDİRME Memurların özlük haklarını düzenleyen 657 sayılı Kanunda, eğitim durumundan dolayı mesai saatleri içinde izin veya başka bir ile nakli öngören bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, memurluk tercihinde bulunacak adayların, öncelikle okullarının bulunduğu ili tercih etmeleri ve mümkünse yukarıda belirtildiği üzere gece çalışabilecekleri bir kadroya geçmelerinde yarar bulunmaktadır. Youtube'dan takip etmek için tıklayınız KPSS ile bir kamu kurumuna yerleşmiş ancak henüz ataması yapılmamış bir aday yeni KPSS puanıyla KİT'lerdeki bir sözleşmeli pozisyona atanmak için başvuru yapabilir mi? Kaynak - Özel Eklenme 28 Ekim 2020 1400 Soru 2020/1 merkezi atamasıyla ... Kurumuna, memur kadrosuna atandım. Kurum henüz göreve başlatmadı. 2020 yılı yeni KPSS puanımla merkezi atamadan kamu iktisadi teşebbüslerine KİT tercih verip yerleşmem durumunda yeni kurumuma atamam yapılır mı? Aday memur olduğum için istifa etmem durumunda herhangi bir yaptırımla karşılaşır mıyım? Cevap Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının sözleşmeli personel alımları doğrudan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik ve merkezi yerleştirme kapsamında değildir. Ancak, KİT ve bağlı ortaklıklarının genel yatırım ve finansman programının tespitine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan atıf sebebiyle dolaylı olarak bu kuruluşlar merkezi yerleştirme kapsamında personel alımı yapmaktadır. 2020 yılına ilişkin Kararın 7. maddesinin ilk fıkrasında bu husus, "İlk defa açıktan atama ile personel alımı, 22/1/1990 tarihli e 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki I ve II sayılı cetvellerde yer alan kadro ve pozisyonlar için Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapılır." hükmüyle ifade edilmektedir. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin ek 2. maddesine göre, merkezi yerleştirme sonucu B grubuna ait herhangi bir kadro veya pozisyona yerleştirilen adaylar, daha sonraki personel alımları için yerleştirmelerine esas alınan puanla başvuruda bulunamamaktadır. Merkezi yerleştirme bağlamında, yerleştirme ve atama iki farklı idari ve hukuki süreçtir. Yerleştirme adayın ÖSYM tarafından ilan edilen kadro veya pozisyonları tercihi sonucunda puan üstünlüğüne göre tercihlerinden birini hak etmesidir. Atama ise, yerleştirme sonucu hak kazanan adayın kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığının anlaşılması sonucunda ilgili kurum tarafından yapılan bir işlemdir. Yerleştirmesi yapılan aday ilgili kuruma başvuruda bulunmaz, evrak teslim etmez veya şartları taşımadığı anlaşılır ise yerleştirme yapılmasına rağmen ataması yapılmaz. Yerleştirmesi yapılan ancak yukarıda belirtilen sebeplerle ataması yapılmayan aday ise Yönetmeliğin ek 2. maddesi gereği aynı KPSS puanıyla sonraki merkezi alımlara başvuru yapamaz. Ancak aday memur olarak atandığı halde süresi içinde göreve başlamaz ise 657 sayılı Kanunun 63. maddesine göre bir yıl süreyle Devlet memuru olamayacaktır. ÖSYM tarafından açıklanan merkezi yerleştirme sonucu bir kadro veya pozisyona yerleştirilen adayın ilgili kurum tarafından atama onayı tebliğ edilene kadar geçen süreçteki durumu "yerleştirme", atama onayının tebliği ile birlikte "atanma" olarak değerlendirilmelidir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; - Yerleştirilmiş olmasına rağmen ataması yapılmayan bir aday yeni bir KPSS puanıyla sonraki merkezi alımlara başvurabilecek, - Yerleştirme sonucu 657 sayılı Kanuna tabi bir kadroya atanmasına rağmen göreve başlamayan aday bir yıl süreyle yeniden memur statüsünde atanamayacak, - Memur statüsünde atanmasına rağmen göreve başlamayan personel bir yıl beklemeksizin yeni bir KPSS puanıyla KİT'lerde sözleşmeli personel olarak atanabilecek, - Devlet memuru olarak göreve başladıktan sonra adaylık döneminde yeni bir KPSS puanıyla KİT'lerde sözleşmeli personel olarak atanmaya hak kazanan kişi memuriyetten istifa ederek herhangi bir süre beklemeksizin atanabilecektir. Ancak şunu da belirtmek isteriz ki, yerleştirilmesine rağmen atanmak için başvuru yapmayan bir aday hem ilgili kurumun personel planlamasını sekteye uğratmakta hem de işe ihtiyacı olan başka bir adayın atanmasına engel olmaktadır. Maalesef ilgili kurumlar bu soruna kalıcı bir çözüm üretememiştir. Diğer taraftan ise yerleştirme sonuçlarının açıklanmasını müteakip kurumların hızlı davranması ve atama işlemini tekemmül ettirmesi, süreci sebepsiz yere uzatarak adayları mağdur etmemesinin gerekli olduğunu değerlendirmekteyiz. Ayrıca, KİT'lerde sözleşmeli personel statüsünde ataması yapılanların birkaç istisna dışında 3 yıl süreyle başka kamu kurumlarına atanmasının mümkün olmadığının da bilinmesi gerekir. Twitter'dan takip etmek için tıklayınız Bu Habere Tepkiniz CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, EKPSS sınavının ertelenmesi ve 2020 yılı engelli atamalarının yapılmamasına dair bir basın açıklaması yaptı. İki yılda bir yapılması gereken Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı EKPSS, Nisan 2020 için planlanmışken COVID19 salgını nedeniyle ertelendiğini hatırlatan CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, ÖSYM tarafından 11 Ekim 2020’de yapılacağı duyurulan EKPSS, 8 Eylül günü ikinci defa belirsiz bir tarihe ertelendiğine dikkat çekti. “Pandemi nedeniyle ertelenen diğer merkezi sınavların çoğu yaz döneminde yapılmışken, EKPSS’nin ertelenmesi sorunlu ve haksız bir uygulamadır.” açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın “ÖSYM Başkanlığı bu kararı alırken, doğrudan engellilerle ilgili kamu kuruluşlarının ve bizzat engellilerin görüşlerini almış mıdır?” sorusunu yöneltti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın’ın basın açıklaması şöyle “İki yılda bir yapılması gereken Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı EKPSS, Nisan 2020 için planlanmışken COVID-19 salgını nedeniyle ertelenmişti. ÖSYM tarafından 11 Ekim 2020’de yapılacağı duyurulan EKPSS, 8 Eylül günü İKİNCİ DEFA BELİRSİZ BİR TARİHE ERTELENDİ. Pandemi nedeniyle ertelenen diğer merkezi sınavların çoğu yaz döneminde yapılmışken, EKPSS’nin ertelenmesi sorunlu ve haksız bir uygulamadır. ÖSYM Başkanlığı bu kararı alırken, doğrudan engellilerle ilgili kamu kuruluşlarının ve bizzat engellilerin görüşlerini almış mıdır? Eğer ilgili tüm taraflar konuyu detaylı biçimde değerlendirebilselerdi, sınavın nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda alternatif öneriler getirilebilirdi. Sözgelimi, EKPSS bu yıl çevrimiçi sınav sistemiyle gerçekleştirilebilirdi. Sınav güvenliğine yönelik ek tedbirlerle çevrimiçi sınav uygulaması tercih edilebilirdi. Bu alternatifin 2020 yılı içerisinde değerlendirilmesi halen mümkün görünmektedir. Sadece EKPSS’nin pandemi koşulları gerekçe gösterilerek yapılmaması, bazı çelişkili durumları da beraberinde getirmektedir Bu zamana kadar yapılmış olan sınavlara engelli ve kronik hastalığı olan adaylar katılabilmişlerdir. Bundan sonra yapılacak olan diğer tüm merkezi sınavlara da katılabileceklerdir. EKPSS için öne sürülen riskler bu adaylar için de mevcuttur. Kaldı ki engelliler Haziran ayı başından beri çalışıyor, toplu taşıma araçlarına biniyor, işe gidip geliyor. Özel sektörde çalışanlar zaten hiçbir idari izin hakkından yararlanamıyor. Engelli ve kronik hastalığı olan sağlık çalışanları da görevleri başında. Kamu atamaları biran önce yapılmalıdır EKPSS sınavının yapılmamasından kaynaklanan sorunlar, engellilerin kamu kurumlarına her yıl yapılan atamalarının bu yıl gerçekleştirilmemesi nedeniyle daha da derinleşmiştir. Her yıl sınav sonuçlarına göre ve kurayla en az bir defa atama yapılırken, 2020 yılında henüz atama yapılmamıştır. 2018 yılında 2150, 2019 yılında 1041 kadroluk atama yapılmışken, 2020 yılında bir atama süreci başlatılmamıştır. Pandemi şartları ve kotaların doluluğa yakın olması gerekçe gösterilerek 2020 yılında engelli kamu çalışanı istihdam edilmemesi kabul edilemez. 2020 yılının ilk altı ayında kamuya çok sayıda atama yapılmış olduğunu göz önüne aldığımızda, bu uygulamanın haksızlığı daha da iyi anlaşılacaktır. Sadece Sağlık Bakanlığı KPSS puanıyla farklı statülerde 50 bin personel almış ancak EKPSS puanıyla alım yapmamıştır. Gaziler, şehit yakınları ve devlet korumasında yetişenler için 2020 yılında üç bin atama yapılırken, istihdamda özel politika gerektiren engelliler için atama yapılmaması kabul edilemez. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 2020-Mart Engelli ve Yaşlı İstatistikleri Bültenine göre, 2019 yılı Kasım ayı itibarıyla toplam engelli kontenjan açığı 7119 olarak görünmektedir. 2020 yılında bu sayının daha da arttığını öngörebiliriz. CHP Sosyal Politikalar Başkanlığı olarak, kamuda KPSS puanıyla alım yapılırken eşzamanlı olarak EKPSS puanıyla da alım yapılmasını ve bu atamaların 2020 yılı bitmeden gerçekleştirilmesini savunuyoruz. EKPSS sınavı 2020’de yapılsa bile sonuçlarının açıklanması gecikeceği için bu yıl içerisinde engelli atamalarının gerçekleştirilmesi ayrıca aciliyet kazanmaktadır. Söz konusu haksızlıkların giderilmesi için yapıcı önerilerimizle konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.” Etiketler Covid19 salgını » EKPSS Erteleme » EKPSS sınavı » EKPSS’nin Ertelenmesi Haksız Uygulama » Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı » itvhaber » Yüksel Taşkın KPSS’ye nasıl çalışılması gerektiği, nasıl kazanılacağı KPSS’yi kazanmak için neler yapılabilineceği konusunda tecrübelerim doğrultusunda fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Sosyal paylaşım sitelerinde, memurlarnet’te, ekşide, forumlarda KPSS için “kazanmak zor mu”, kaç net gerekeceği, hangi dersten başlanılacağı, kursa gitmeden evde nasıl çalışılacağı konusunda bir çok soru aldık. Herkesin yararlanması için bir kaynak oluşturalım istedik. Elbette bunlar genel geçer bilgilerdir. Elimde bu sınavı kazandıracak bir hap yok fakat bu sınavı kazanmak için nelerin yapılması veya yapılmaması gerektiğini yazma yeteneğim elverdiğince anlatacağım. Hangi konulara değineceğim de aşağıdaki gibi sıraladım. Dilerseniz sadece okumak istediğiniz başlığın üzerine tıklayarak okumak istediğiniz bölüme ulaşabilirsiniz. KPSS Hazırlık Öncesi Hazırlık KPSS Kazanmak Çok Mu Zor? KPSS İçin Uygun Dershane ve Kaynaklara Ulaşma Sağlıklı Beslenme ve Spor Neden Önemli Kaç Gün, Kaç Saat, Nasıl Çalışılmalı?- Etkin Çalışma Programı Memur Olmak İçin Kaç Net Gerekir? Kursa Gitmeden, Evde Nasıl Çalışılır? Kazanmak İçin Kaç Ay Çalışmalı, 2-3 Ayda KPSS Kazanılır MI? Son Aylarda Yapılması Gerekenler? KPSS’ye Hazırlanmaya Başlamadan Neler Yapılmalı? Bu sınava milyonların girdiğini düşünürsek; rekabetin en fazla olduğu sınavlardan birisi olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, ortaöğretim KPSS için 2016 yılında 3 milyon 498 bin 335 kişi başvurmuş. Bu rakamın üstüne lisans, önlisans KPSS’yi de eklersek öyle büyük bir rakam oluyor ki; 1 yıl içinde KPSS’ye girmiş insanlarla savaşa girsek, önümüzde duracak ordu yok. Elbette, bu kadar insanın girdiği sınavda, rekabette fazla oluyor ve adaylar gelecekleri için sınavlarda başarılı olmanın yollarını arıyor. Böyle bir durumda KPSS’ye nasıl çalışılacağı önem kazanıyor. Memur adayları aslında sadece bilgi anlamında sınava tabi tutulmuyor. Sınava hazırlık süreci boyunca sağlığınızı da korumak bu sınava dahil. Özellikle KPSS A öğrencileri bu konuda dikkatli olmalılar. Sınava hazırlık yılı, ilanların açılmasını bekleme, yazılı sınavlara hazırlık, mülakatlara hazırlık, işe başlamak için beklenen süre sınava hazırlık sürecini zorlaştırmakta ve öğrencilerin sağlığını olumsuz etkilemekte. Bundan dolayı hem psikolojik olarak hem fiziksel olarak sınava hazırlık yılı için hazır olunmalı. Çünkü, sınava hazırlık yılı öncesi iyi değerlendirilmezse; yaklaşık 7-8 ay olan hazırlık sürecinin 2 ayı derslere alışmakla geçer. Geriye kalan 5 ayda da hem bu iki ayı hem de ilerleyen konuları yetiştirmek için can havliyle çalışılır. Ayrıca bahar aylarının verdiği rehavet sebebiyle kaybedilen süreleri de hesaba katarsak 7 aydan öğrenciye çok da bir şey kalmamakta. Tam bu yüzden, sınavda başarılı olmak sınava hazırlık yılı kadar önceki yılların birikimine de bağlıdır. Bundan dolayı, eğer kazanmak istiyorsak, sınava hazırlık yılından önce hazırlanmaya başlamalı. Bu süreçte neler yapılması gerektiği ise bizim için oldukça önemli. Biraz daha detaylandıralım. KPSS’ye hazırlık sürecine demir gibi bir irade ve bir sporcu kadar çevik olmak gerekir Biraz abartmış olabilirim. Bu iradeyi biraz daha güçlendirmek içinse çevrenizdeki insanların da sizlere yardımcı olması gerekir. Örneğin; Aile, eş veya sevgiliniz ya ayrılın ya da evlenin varsa bu kişilerinde bilinçli olması gerekir. Ailenin sürekli baskı yapmaması, sevgilimizin saniyede 3654535 adet mesaj atmaması, eve her gün misafir gelmemesi gibi konular hepimizin başarısını etkilemekte. Bundan dolayı sadece sınava hazırlanan adayın değil çevresinin de bilinçli olması gerekir. Bu süreçte yine psikolojik danışmanlar eşliğinde hazırlanmak sizin için artı yaratabilir. Tabii ki bu size yani maddi durumunuza bağlıdır. Benim görüşümse bir öğrenciyi en çok rahatlatacak şey günde 500’ün üzerinde soru çözmektir. Örneğin bana gelen en çok yakınma, uyuyamamak. Çözün bakalım günde 500 soru bakın nasıl mışıl mışıl uyuluyor. Yani iç huzurla alakalı bir şey olduğunu düşünüyorum. Gerekli konu anlatımını çalıştıktan, sorular çözüldükten sonra neden stres olalım ki? Tabii ki, atamaları olmayanlar veya durdurulanlar haricinde ki adaylar için stres yapmanın anlamı yok. Ataması olmayan arkadaşlar içinse önerebileceğim tek şey sabır. Eninde sonunda atamalar yapılacak; bu kişi neden siz olmayasınız. Dersler haricinde sınava hazırlık öncesi neler yapılabileceğini yukarıda anlattım. Gelelim dersler anlamında neler yapabileceğimize. Üniversite okunurken veya lise KPSS’sine giriyorsanız lise sürecini çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mezun olmadan önce bazı şeylerin halledilmesi gerekir. Yukarıda bahsettiğim gibi sınava hazırlanılan yıl ne kadar önemliyse bu bir yıl öncesindeki süreç de o kadar önemli. Öğrencilerin çoğu üniversite yıllarını geleceğe yönelik yaşamasa da ben de dahil günde 1 saatlik çalışma bile sonuca katkısı çok büyük olacaktır. Peki, KPSS öncesinde hazırlık sürecini daha rahat geçirmek için ne yapabiliriz? Benim öğrencilerime önerim yabancı dil öğrenmek. Hem İngilizce bilgisi isteyen kurumlara başvururken, hem hafızayı güçlendirdiği için sınav sırasın da inanılmaz bir etkisi oluyor. Özellikle YDS’de 70 gibi bir hedef koyarsanız ve bunun için yeterli özveriyi gösterirseniz; hafızanızın güçlendiğini siz de hissedeceksiniz. Sonuçta hafıza da kaslar gibi çalıştıkça güçleniyor. Hiç işinize yaramazsa, en kötü havanız olur. İİBF öğrencileri içinse dil öğrenmek bir tercih değil zorunluluk. Üniversite yıllarında mutlaka yapılması gerekir diye düşündüğüm bir diğer nokta ise matematik çalışmak. Düzenli olarak matematik çalışırsanız hem sınava hazırlıkta yükünüz azalır hem de konular daha iyi özümsenir. Bunun yanı sıra mantık sorularını da unutmamak gerekir. İster sözel ister sayısal hiç fark etmez. KPSS’yi Kazanmak Çok Mu Zor? Elbetteki hayır! Gerekli özveri verilirse ve çalışma yapılırsa asla zor değildir. Tabii ki alımları zor olan bölümler için KPSS’yi kazanmak biraz daha zor olsa da sabredenler mutlaka kazanıyor. Burada öğrencilerin bir çoğu sınava girenlerin sayısını görünce korkmakta; ancak bu sayının %80’nı her yıl çalışmadan deneyenlerden oluşuyor. Bu sınavda gerçekten memur olmak isteyen küçük bir kısım arasında rekabet bulunmakta. Ondan dolayı katılanların sayısı sizi korkutmasın. Kendinize güvenin! Tabii ki bu güvenin altı çalışmak ile doldurulmalı Hangi Dershane ve Kaynak Konusunda Tavsiye Bu mesele maalesef sizin dışınız da geliştiği için kontrolü mümkün değil. Yani 2 saat fazla TV izlersen bir sonraki gün 1 saat az TV izleyerek telafi edebilirsin kayıp zamanı. Fakat; bütçenize göre uygun dershaneyi bulmak, dershanenin yeterli olup olmadığını anlamak kolay değil ve senede imza atıldıktan sonra geri dönüşü de çok zor. Kaliteli bilgiye ve doğru sorulara ulaşmak başarı için hayati önem taşıyor. Çünkü, ÖSYM bile tarihinde onlarca yanlış soruya imza atmışsa; gerisini siz düşünün. Bu yanlış sorular sebebiyle dershanelerin yaşadığı kafa karışıklığı, güncel bilgileri konu anlatımlarına dahil edip etmedikleri gibi bir çok etmen dershane seçimini önemli kılıyor. Peki en iyi dershane hangisi? Aslında bu konu o kadar zor değil. En iyi yöntem daha önce o dershaneye giden öğrencilerden bilgi almak. Çünkü, kayıt-kabulde etüt var denir; ama 1 yıl boyunca kimseye etüt verilmez. Ek kaynak vereceğiz denir; verilen kaynaklar işe yaramaz, kalitesizdir. Kitapları eve getirirken harcadığınız enerjiye yazık olur. Şehirdeki bütün dershaneleri gezin. Kaç saat ders verileceği, hocaların kimler olduğu, ek kaynak verilip verilmeyeceği gibi konularda tartıp biçin ve kararınızı ona göre verin. Dershane seçiminde son önemli nokta ise, çalışan öğretmenlerin koşullarıdır. Yani her yıl öğretmen değişiyorsa, bilin ki o kurum sıkıntıları vardır veya düşük ücretle çalıştırılıyorsa bunun size dönüşü de kötü olacaktır. Bence öğrencilerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan bir tanesi de buradadır. KPSS Hazırlık Kitaplarını Seçerken Nelere Dikkat Etmeli ? Dershane seçiminden daha zor bir mesele varsa, o da kaynak seçimidir. Bahsettiğim gibi, piyasada onlarca konu anlatımlı kitap ve soru bankası var ve bunlardan hatasız olanını bulmak imkansıza yakın. Tabii ki, bu kafa karışıklığının en temel nedeni MEB müfredatı ve ÖSYM’den kaynaklanmakta. Piyasadaki en büyük sorun ise, benim gördüğüm kadarıyla, öğrenciyi fazlasıyla ayrıntıya boğan konu anlatımları ve soru bankalarıdır. Örneğin, bazı tarih soru bankaları çıkacak farklı soruyu yakalamak adına öyle sorular yayınlıyorlar ki, öğrenci bu ayrıntılara takılıp 24 soruya odaklanmak varken çıkacak 4 farklı soruya odaklanıyor. Burada suç öğrenci de değil tabii ki de. Kaynak öğrenciyi bu şekilde yönlendirirse gariban öğrenci ne yapsın ki? Sonuç itibariyle, mükemmel diyebileceğimiz bir kaynak yok. Zaten ÖSYM’de öğrencinin sınava hazırlanırken verdiği emeği, bilgiyi ölçen sorular sormuyor- soramıyor- sormak istemiyor. Bu sebeple, maddi imkanınız yettiği ölçüde değişik kaynaklardan soru çözmeye çalışmalıyız. Ne kadar farklı kaynatan yararlanırsak o kadar iyi olur. Sağlıklı Beslenme ve Spor Neden Önemli 1 yıl boyunca günün çoğu masa başında geçtiği için sağlığınıza dikkat etmeniz gerekir. Bildiğiniz gibi hareketsiz yaşam hastalığa davettir. Bundan dolayı sınava yoğun tempoyla hazırlanırken hastalanmamak için dikkatli olmalıyız. Öncelikle, günde 1 saat yürümek gerekiyor. Çünkü, yürümek hem zihniniz açacaktır; hem sağlığınız için yararlıdır. Ayrıntılı olarak 1 saat yürümenin tam olarak etkileri nelerdir bilemem; fakat yürümeye başladıktan sonra kendimde gördüğüm etki muazzamdı. Sonrasında unlu ürünler olabildiğince tüketmemeye çalışın. Özellikle ekmek bırakanlar zihinlerinin berraklaştıklarından bahsediyorlar. Sınav sürecinde sürekli oturduğumuz için bağışıklık sistemimiz zayıflamakta ve unlu mamuller de bulunan gluten bağışıklık sistemi hastalıklarında başat rol oynuyor. Aklınıza yatmıyorsa bile en azında bir hafta deneyin olumlu sonuç alamıyorsanız yemeye devam edin. Esneme hareketlerini aksatmamak gerekir. Günde 7-8 saat masa başında oturmak, kas spazmlarına sebep olduğu için her ara verildiğinde muhakkak esneme hareketlerini yapmak gerekir. Google’da yapacağınız kısa bir araştırmayla bir çok esneme hareketi öğrenebilir ve kas spazmlarına engel olabilirsiniz. Kaç Gün, Kaç Saat, Nasıl Çalışılmalı?- KPSS Çalışma Programı Kaç gün veya günde kaç saat çalışılacağı öğrencinin sınava hazırlık yılı öncesindeki performansına bağlıdır. Bu soruyu adayların kendilerini objektif bir biçimde değerlendirerek cevap vermesi gerekir. Eğer, üniversite veya lise süresince iyi çalışmışsanız günde 2 saat yeter; fakat altyapı eksik olduğunda 10 saat çalışmak bile bazen öğrenciyi kurtaramaya bilir. Benim fikrimi sorarsanız, ders çalışma programını hazırlarken günde 8 saat çalışmaya özen gösterin. 8 saat temeli olanları sınavı kazandırır. Temeli olmayana ise iyi bir alt yapı hazırlar. Çoğu kişi, günde 8 saat çalışırken konsantre sorunu doğurduğunu söylese de; meselenin koptuğu yer de burasıdır. Elbette ki 8 saati uzaklara dalarak çalışılıyorsa bir işe yaramaz. Derslerden verim almak için dikkatimizi de yoğunlaştırmamız gerekmekte. Hangi Dersten Başlamalı? Dershanelerin bir çoğu başla bitir sistemi ile eğitim verse de; benim önerim her gün olabildiğince her derse çalışmaktır. kaldı ki dershanelerin bir çoğunda bulunan bu sistem öğrenci için hiç bir yararı yok. Tarihi ilk 4 ayda bitirdiniz diyelim sonra ne olacak? Elbetteki sonuçlar kotu geliyor. Bundan dolayı Matematik ve Türkçeyi sürecin başından sonuna kadar çalışın. Diğer dersleri ise ezber olması sebebiyle ocak-şubat gibi başlamak sınava doğru unutmamak için mantıklı olacaktır. Etkin Çalışma Teknikleri Çalışırken kendinize çalıştığınız konu üzerinden başka bir şey hakkında düşünmemeye zorlayın. Bu imkansızmış gibi görünse de mümkün. Kaldı ki bu sorun sadece bizim çağımızın sorunu da değil. Sofistike dinler, mezhepler, inançlar, bilim adamları dikkati yoğunlaştırmak adına ibadetlerini şekillendirmişler ve bunların işe yarayanlarının da olduğu söyleniyor. Yine google yardımıyla bu tekniklerden yararlanabilirsiniz. Dikkati toplamak için benim naçizane önerilerim şu şekilde; Kütüphanede çalışmak veya grup çalışması yapmak. Masanızın üstünü olabildiğince sadeleştirmek. Günün verimsiz olduğunuz saatlerde spor yapmayı deneyebilirsiniz. Hedefiniz olsun ve bunu gerçekleştirmeye çalışın. Sosyal medyadan uzak durun. Bunun yerine gerçekten sosyalleşebileceğiniz kulüplere yazılabilir veya etkinliklere ayırabilirsiniz. Bunların dışında insanoğlu yeter ki öğrenmek istesin; evin damında da öğrenir sokak lambası altında çalışarak da yeter ki isteyin. Memur Olmak İçin Kaç Net Gerekir? Kazanmak için gerekli net sayısı seneden seneye değişmesine rağmen önlisans için 95 üstü, B mezun olunan bölümlere göre değişiklik gösterir. Bazı bölümler için 90 net yeterli olurken bazıları için 110 yetersiz olmakta. KPSS A’ya girecekler için genel kültür genel yeteneğe fazla zaman kalmasa da kazananların çoğunun Türkçe, Matemateik, tarih, coğrafya, vatandaşlık ve güncel bilgiler netlerinin iyi olduğunu görüyoruz. Yani Eğer, müfettiş ve uzmanlık hedefliyorsanız en azından netleriniz 85 üstü olmalı. İktisat, hukuk, maliye, muhasebe için de netlerin 90’a yaklaşması gerekir. Öğretmenlerin almaları gereken net sayısı yine alanlara göre değişmekte. Sınıf öğretmenleri daha az netle öğretmen olabiliyorken, başka bölümler için bu süreç 3 yıl sürebilir. Tekrar belirtmek istiyorum; bu rakamlar yıldan yıla değişmektedir. Fakat; genel itibariyle ortalamalar bu şekilde olmakta. Kursa Gitmeden, Evde Nasıl Çalışılır? Burada ki en büyük sorun istikrarı koruyabilmek. Bir çalışma programı yaptınız diyelim. Ve günde 8 saat çalışma hedefi koydunuz. İlk bir kaç gün hedeflere ulaşmak için motivasyon yüksek olurken; daha sonraları düşmeye başlıyor. Böyle bir hedef koymuşken ilk günlerin ardından günde 1 saat çalışmak bile zor gelebilir. Hatta tüm gün evde olunmasına rağmen zaman bile yetişmeyebilir. Çalışma programında istikrarı koruyabilmek için öncelikle her gün aynı saatte yatıp kalkmayı alışkanlık edinmek gerek. Sonrasında günün belli bir saatinde dışarı çıkmak, film izlemek, arkadaşlarınızla buluşmak iyi olabilir. Bu etkinlikler motivasyonunuzu arttıracaktır. En azından her gün dışarıda yürüyüş yapabilirsiniz. İnanılmaz faydası olmakta. Sonuç olarak tüm gününüzü derse ayırmayın ki, motivasyonunuz düşmesin. Kazanmak İçin Kaç Ay Çalışmalı, 2-3 Ayda KPSS Kazanılır MI? Burada önemli olan adayın geçmiş bilgileridir. Temeli sağlam birisi son bir ayda bile bu işi çözebilir. Tersine temeli sağlam olmayan birisine 12 ay bile az gelmekte bazen. Yapılacak en önemli şey; deneme sınavı çözün ve net sayınıza göre bir çalışma programı oluşturun. Buna rağmen, son 2-3 ayda yeterli ve doğru bir çalışmayla, doğru kaynaklarla sınavı kazanabilirsiniz. Sınava Son Bir Kaç Ay Kala Dönemin sonuna yaklaşırken sınav için en önemli dönemeçlerden birisi olan son bir iki aylık sürece de değinmek istiyorum. Bu zaman aralığı öyle bir zaman ki sınavı kazanmanızı da sağlayabilir; kaybetmenizi de. Demek istediğim bu aylarda çalışan kazanır. Daha somut öneriler vermek gerekirse; bu zaman aralığında artık konu çalışmayı bırakmak gerek. Tamamen sorulara odaklanmalıyız. Zaten bu zamandan sonra stres yeni şeyler öğrenmeyi de engelleyici bir rolü olacaktır. Bunun yerine bildiğiniz konuların üzerinde yoğunlaşarak soru kaçırmamaya çalışmak uygun bir yöntem olacaktır. Özellikle son 1 ay artık piyasadaki tüm denemeleri çözmeye gayret göstermek gerekir. ÖSYM artık piyasadaki soruları sorduğu için çözdüğünüz denemelerin cevaplarını da öğrenmeye çalışmak gerekir. Keza cevabını öğrenmediğiniz soru sınavda çıkabilir. Ben sınavlara girerken bir çok kere şahit oldum, çözdüğüm sorunun sınavda çıktığına. Yine bu zaman da uykusuz kalmamaya çalışın. İnanın ki işe uykusuz kalarak fazladan çalışmanın çok da bir katkısı yok. Uykusuzluk sebebiyle veriminiz düşeceği için bir anlamı kalmayacaktır. Yıl boyunca rutininiz ne ise onu devam ettirin son bir ay için. Yazımı bitirmeden son söyleyeceğim; ne olursa olsun umutsuzluğa düşmemek gerekir. Elde edilen her güzel şeyin bir hazırlık aşaması var. Pes etmeyin ve mutlaka KPSS’ye karşı özellikle de kendinize karşı samimi ve gerçekçi olun.

hem işe gidip hem kpss çalışanlar