hiçbir şeyden emin olmamak. birine kızmak istesem kızamıyorum. mutlu olmak istediğim şeyden emin olamadığım için duruyorum. gittikçe tepkisiz, hiçbir şeye şaşırmayan, her şeyi olası gören biri oluyorum. her şey muallakta. kesin görüşlerin tamamına karşıyım. bu da insan ilişkilerimi olduğu kadar, düşüncelerimin Kitap’ta arada kalmışlık, sıkışmışlık, “tam olamama” duygusu hakim. Bir nakkaşın bütünlüğe ulaşması için kör olması, görme kusurundan kurtulması neyse yaşayan bir insanın bütünlüğe ulaşması için ölmekten başka seçeneği yoktur. Kırmızı renginin seçilmesi de tesadüf değil, çünkü ölümü simgeliyor. İşinkötü tarafı 1 yılı geçen bir süredir devam etmesi ve çevremdeki bazı insanlar tarafından ciddi bir psikopat olarak düşünülmem. Ailem dahi bana sen hastasın diyor. Emin olamadığım için defalarca el ve yüz yıkama,sürekli temiz kıyafetleri dahi yıkama. Gördüğüm hiçbir şeye emin olmayıp aynı şeyi defalarca yapma. Bir şeyden emin olamama duygusu ne demek? Emin olamama : Bir şeyi doğru ya da tam yapıp yapmadığına emin olamama ve bununla çok meşgul olma halidir. Emin olamama sonucu ocağı tekrar tekrar kontrol etme gibi kompulsiyonlar ortaya çıkar. Fatihasuresi neden inmiştir: bir şeyden emin olamama duygusu bil bakalım kim fiyatı en ucuz Ayla hikayesi nedir - mesaj atma kanalları - seks xyz chat sohbet Kapalı arkadaşa ne hediye alabilirim: aski su fiyatları taksim chat yeni numarası 0850 cd ap gay. Kendi ayakları üzerinde duramama. Anemi - Kansızlık: Haz yoksunluğu. Yaşam korkusu. Yeterli olmama duygusu. Anjin - Boğaz ağrısı - Bademcik iltihabı: Kendi adına çekinmeden konuşamayacağı ve ihtiyaçlarını talep edemeyeceği konusunda güçlü bir inanç. Anksiyete Kaygı: Hayatın akışına ve gidişatına güven duymama. B4Nn. “Evlenmek doğru bir karar mı? Ya pişman olursam? Ya o benim için doğru kişi değilse? Ya benim için daha iyi bir seçenek varsa?” Sevginizden emin olsanız da bu tip sorularla boğuşuyor, soğuk terler döküyorsanız, bir düşünün Emin olamama nedenleri çok farklı Üç yıldır nişanlıyız ve bir ay sonra evleneceğiz. Nişanlımı çok seviyorum ama kendimi hazır hissetmiyorum. Evliliği düşündükçe soğuk terler Dr. Başak Neler hissediyorsunuz?Danışan Çok gerginim, çok korkuyorum, bazen nefes alamayacak gibi hissediyorum. Bazen çok mutluyum, bazen aşırı depresif, kaygılı, Dr. Başak Neler düşünüyorsunuz? Danışan Evlenmek doğru bir karar mı? Ya pişman olursam? Ya o benim için doğru kişi değilse? Ya benim için daha iyi bir seçenek varsa? Başka hiçbir şey düşünemiyorum. Zaman yaklaştıkça daha da geriliyorum. Neredeyse her saniye aklımdan aynı şeyler geçiyor. Hele o sırada nişanlım ararsa daha da panik oluyorum. Acayip suçluluk duygusu yaşıyorum ve ona çaktırmamak için ne yapacağımı bilemiyorum. Tam bir işkence... Ne evlenme fikri rahatlatıyor ne de ayrılma BİR KARAR MI VERİYORUM, SÖYLEYİN- Dr. Başak Böyle hissettiğiniz zamanlarda ne yapıyorsunuz?Danışan Genellikle annemle, arkadaşlarımla konuşuyorum. Aslında onlar da beni rahatlatamıyor ama yine de sürekli “Evlenmeli miyim yoksa yanlış bir karar mı bana açık açık söyleyin, benim göremediğim bir şeyler var mı?” diye soruyorum. Sanırım onları da çok sıkıyorum, hep aynı şeyi söylüyorlar, “Sevmediğini düşünüyorsan ayrıl” diyorlar, o zaman biraz aklım başıma geliyor. Çünkü onu çok seviyorum ama yalnız kaldığımda hep aynı düşünceler aklıma geri geliyor. - Dr. Başak Anladığım kadarıyla sizi en çok rahatsız eden konu “emin olamamak”...Danışan Evet, bu doğru bir karar olsaydı bu kadar kararsızlık yaşar mıydım? - Dr. Başak Endişelerinizin yerli mi yersiz mi olduğunu bilmek istiyorsunuz haklı olarak ama bunu ben de bilemem. Bazı insanlar bu endişeleri yoğun yaşadıklarında ayrılırlar ve ayrılma kararının ardından mutlu halde hayatlarına devam ederler. Diğer taraftan bazı kişiler için bu o kadar kolay değildir, çünkü kararsız olmalarının neden-leri çok Peki bu farklı nedenler ne?- Dr. Başak Şüphe ve emin olamama duygusu, takıntı bozukluğu yaşayan insanların yaşadığı en belirgin duygulardır. Takıntı bozukluğu, hiçbir şeyden emin olamamanıza ve kararlarınızı sürekli sorgulamanıza yol açar. Hayatınızla ilgili en basit kararlardan en zorlarına kadar hiç bitmeyen bir şüphe ve kararsızlık yaşarsınız Ne yesem, ne giysem, hangi okula gitsem, hangi mesleği seçsem, kiminle arkadaş olsam, kiminle evlensem? Bu sorulara “en” doğru cevabı aramak ve bulamamak, cevaplardan emin olamamak kişilerde yoğun kaygıya neden olur. “KALBİNE SOR, SEZGİNE GÜVEN” DEMEK DOĞRU MU?Danışan Bu anlattıklarınız benim yaşadıklarıma çok benziyor. Kesinlikle çok rahatsız edici bir durum ama nasıl anlayacağım benimki de bir takıntı mı yoksa o kişi gerçekten bana uygun değil mi? Sezgilerime güvenmemeli miyim?- Dr. Başak Bu soruyu sormakta çok haklısınız, çünkü çoğumuz sezgilerimize güvenmek isteriz. Oysa sezgilerimiz rasyonel bakış açımızı tehlikeli bir şekilde olumsuz etkileyebilir. Çünkü aslında sezgilerimiz yani duygularımız aklımızdan geçen düşünceler ile şekillenir. Olayları yorumlama şeklimiz, algımız, beklentilerimiz, etraftan topladığımız ipuçları düşüncelerimize, düşüncelerimiz de sezgilerimize yön verir ve bizi tehlikelerden korumak için harekete geçer. Eğer etraftaki ipuçlarını tehlikeli olarak algılarsanız, daha yoğun bir korku duygusu yaşarsınız. Örneğin, metroda giderken sırt çantalı birini gördüğünüzde onun “bomba” taşıdığını düşünür ve kendinizi ilk durakta dışarı atmak ister, sonra da “iyi ki sezgilerime güvendim, kendimi korudum” gibi bir düşünceyle rahatlarsanız, rahatlama hissinden yola çıkarak sezgilerinize güvenmekle iyi yaptığınıza karar verirsiniz. Oysa o kişinin çantasında ne olduğunu bilmeniz mümkün değildir, yani sezgilerimiz bize her zaman doğruyu göstermez. Evhamlı kişilerin tehlike algısı daha abartılıdır ve hep kötü şeyler olacağına dair “sezgileri” vardır, oysa kötü şeyler onların sezgileri ile örtüşmeyecek kadar ender ortaya BOZUKLUĞUNUN BELİRGİN SİNYALLERİDanışan Sanırım bizim aile kültürümüzde çok yerleşmiş bir şey sezgilerimizle hareket etmek. Annem her zaman “Kalbine sor, sezgilerine güven, hayırlısı neyse o olur” der. Evlilik konusunu kendime her gün soruyorum ama bir türlü içimi rahatlatacak cevap alamıyorum. Acaba bende takıntı bozukluğu var mı? - Dr. Başak Bugüne kadar takıntı bozukluğu olmasa da geçmişte bir çeşit kaygı bozukluğu yaşamış olabilirsiniz. Takıntı bozukluğu yaşayan insanların özelliklerine bakalım, kendinizde benzer özellikler buluyor musunuz?◊ Ufak bir şüpheyi bile tolere edememe.◊ Siyah-beyaz şeklinde düşünce tarzı; ya doğru ya yanlış, ya seviyorum ya da sevmiyorum.◊ Düşüncelere takılıp kalmak ve sürekli olarak tatmin edici bir sonuca ulaşma çabası içinde olmak Günlerce aynı şey üzerine düşünme, evleneceği kişinin özelliklerini tüm detayları ile sürekli gözden geçirme...◊ Güvence, teminat aramaya yönelik davranışlar Daha iyi hissetmek, geçici de olsa rahatlamak için kontrol etme, sorma... ◊ Kaçınma Akla gelen şüpheleri tetikleyecek durumlardan kaçınma.◊ Suçluluk duygusu Akla istenmeden gelen mantıksız düşüncelerden suçluluk duymak... Güvensizlik hissi ve şüphe ile yaşanan bir hayatta hiçbir şeyden emin olamama duygusu yaşamak kaçınılmazdır. Kişi ne kendine ne de başkalarının ona yönelik hislerine tam olarak güvenebilir. Gününün her anını rahatsızlık içinde geçiren kişilerin pek çoğunda bu duygulanımlar hakimdir. Güvensizlik duygusu bize çocukluğumuzdan miras olabilir. Anne, baba, ve ilk bakım verenlerden alamadığımız güven duygusu ile gelecekte buluşamıyor olabiliriz. Ya da güvensizlik ile ilgili hiçbir problem yaşamıyorken hayatımıza biri girmiş ve güven duygusu ile olan tüm ilişkimizi altüst etmiş olabilir. Bu his tek bir nedene bağlı değildir. İlişki kurmayı zorlaştırdığı ve kişiyi kendine ve dışarıya karşı daha hassas yaptığı bilinmektedir. Güven duygusu bir kez yitirildiğinde bunun bir daha geri kazanılamayacağı düşünülür. Ancak bilinmelidir ki güven duygusunun güvensizliğe dönüşebiliyor olması duygusal güvenin yeniden hissedilmesine engel değil. Güven- Kontrol- Belirleme İhtiyacı Hayatımızda çoğu zaman duyguların birbirini nasıl beslediğini ya da tetiklediğini fark edemeyebiliriz. Güven, kontrol, belirleme ihtiyaçları birbiriyle yakından ilişkilidir. Bu hislere olan ihtiyacın çok yoğun olması zaman zaman yaşamımızı oldukça zorlaştırır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki güvensizlik, kontrolsüzlük ve belirsizlik de gündelik hayatın birer parçasıdır. Her şeyin planladığımız, bildiğimiz, düzenlediğimiz biçimde olmasını beklemek demek herhangi bir değişim yaşadığımızda hayal kırıklığı hissiyle karşı karşıya kalıyor olmak demektir. Her şeyi kontrol edemeyeceğimizi hatırlamak ve değişim, belirsizlik ile birlikte yaşamayı öğrenmek hayal kırıklığı ve dolayısı ile güvensizlik hisleri ile baş etmeyi de beraberinde getirecek. Kendime mi Ötekilere mi Güvenmiyorum? Güven ve güvensizlik hislerinin kendimize mi yoksa başkalarına mı yönelik olduğu ayrımsamasını yapmak kolay olmayabilir. Kendimize olan güvensizlik hissi öz değerimizle ilgilidir. Kendimizi nasıl gördüğümüz, kendimize ne kadar inandığımız, değer verdiğimiz ve kendimizin ne kadar farkında olduğumuz ile ilgili… Bu hisler çevremizi nasıl gördüğümüzü de etkiler. Kendimize olan güvensizlik hissi ötekilere olan bağlılığımızı artırır ve “ben” ile ilgili her şeyi ötekilerin teyit etmesini, görmesini ve böylelikle iyi hissetmeyi bekleriz. Duygusal olarak güven hissedememe durumu değersizlik, görülmeme ve kabuğuna çekilme durumlarını da beraberinde getirir. Güvensizlik ile Başa Çıkma Güvensizlik duygusunun kökenini fark edin. Çocukluk- sonraki yaşantılar Güven duygusunun kendinize mi yoksa diğerilerine mi yönelik olduğunu bulmaya çalışın Geçmiş dönem yaşantılarının bu hisse etkilerini anlamaya gayret edin Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan uzaklaşın Yalnızca negatif yönlere odaklı kalmayın, pozitiflerin de farkına varın Ötekileri dinlediğiniz kadar kendinize de kulak verin Ne hissettiğinizi kendinize sormaktan çekinmeyin

bir şeyden emin olamama duygusu